Esas No: 2006/21-590
Karar No: 2006/627
Karar Tarihi: 04.10.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/21-590 Esas 2006/627 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu dava, bir yaşlılık aylığının iptali ve ödenmeyen aylıklar için faiz talebi nedeniyle açılmıştır. İlk kararda, birikmiş aylıkların ödenmesi ve konusunun kalmaması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak yapılan temyizde, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu ve müddeabihin değerinin belirtilmemesi nedeniyle eksiklikler olduğu belirtilmiştir. Islah dilekçesi ile ayrıca davalı kurumun zarara neden olduğu maddi zararların tazmin edilmesi talep edilmiştir. Yerel mahkeme, ıslah dilekçesi kabul edilerek zararın tazmini kararına varmıştır. Ancak hesaplamaların doğruluğu nedeniyle dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 83. ve 87. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2006
NUMARASI : 2006/75-77
Taraflar arasındaki “tespit-alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tekirdağ 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nce davada karar verilmesine yer olmadığına ve kabulüne dair verilen 25.03.2005 gün ve 208-90 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin 15.12.2005 gün ve 6248-13242 sayılı ilamıyla; (....1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davalı Kurumca 22.04.2002 tarihinde geriye dönük olarak bağlanan yaşlılık aylığının 19.05.2000 tarihinden itibaren iptali işleminin iptali ile 19.05.2000 tarihi ile dava tarihi arasındaki yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte ve 01.09.1999-19.05.2000 tarihleri arasında ödenmesi gereken yaşlılık aylıklarının 22.04.2002 tarihinde ödenmesi sebebiyle birikmiş faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece birikmiş aylıkların yargılama sırasında ödenmesi ve konusunun kalmaması sebebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına 19.05.2000-16.03.2003 tarihleri arasında birikmiş yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi sebebiyle birikmiş 4.259.36 YTL. faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Yapılan incelemede, dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihinin belirtilmediği görülmektedir. Bu durumda faiz başlangıç tarihi olarak, dava tarihinin esas alınması gerekirken, mahkemece aylıkların hak ediş tarihlerinin, faiz başlangıç tarihi olarak kabul edildiği bilirkişi raporunu itibar edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.
Diğer yandan davacı 01.09.1999-19.05.2002 tarihleri arasında ödenmesi gereken yaşlılık aylıklarının gecikilerek 22.04.2002 tarihinde ödenmesi sebebiyle birikmiş faiz alacağının tahsilini istemiştir. Konusu para ile ölçülebilen mal varlığına ilişkin davalarda davacı dava dilekçesinde müddeabihin değerini göstermek zorundadır, göstermemişse mahkemece müddeabihin değeri davacıya tesbit ettirilerek açıklattırılması ve nispi peşin harcın mahkeme veznesine yatırılması gerekir. Mahkemece bu eksiklik giderilmediği gibi davacının bu talebi hakkında da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum"un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, “1.9.1999 tarihinden geçerli olarak 2,5 Yıl sonra bağlanan ve ancak 19.5.2000 tarihinden kesilip, Mayıs/2002 tarihinde yeniden bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesinin hukuka aykırı olduğunun ve verilmeyen 2 yıllık yaşlılık aylığının yasal faiziyle birlikte verilmesi, verilmiş bulunan 8 aya ilişkin yaşlılık aylıklarının ise yasal faizlerinin verilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi” istemiyle açılmıştır.
19.5.2000-16.3.2003 süresine ilişkin yaşlılık aylıkların yargılama sırasında ödenmesi üzerine davacı vekili tarafından verilen 16.2.2005 günlü dilekçede; “...kesilen aylıkların 18.03.2003 tarihinde faizsiz olarak ödendiği, aylıkların gecikmiş olarak ödenmesi nedeniyle maddi olarak zarara uğradığı, faiz talebine istinaden süresinde ödenmeyen aylıkların, ödendiği tarihe kadar yasal faiz miktarının 4.259.367.004 TL olduğu...” belirtilerek, “ıslah beyanının kabulü ile davalı Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığının haksız olarak kesilmesi ve geç bağlanması nedeniyle aylığından mahrum kaldığı sürede uğradığı yasal faiz oranındaki maddi zararları karşılığı 4.259.36-YTL nin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalı Kurumdan tazmin ve tahsiline karar verilmesi” istenmekte olup, harcın mahkeme veznesine yatırılmış olduğu görülmektedir.
Yerel mahkemece ıslah istemi kabul olunarak, “birikmiş aylıkların davadan sonra davacıya ödenmiş olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, aylıkların geç ödenmesinden doğan 4.259.36YTL zararın davalı kurumdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiş, Yüksek Dairece anılan karar yukarıda yazılı gerekçeler ile bozulmuştur.
HUMK.nun 83.maddesinde ıslah; taraflardan birisinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen yada kısmen düzeltmesi olarak tanımlanmıştır. Davanın tamamen ıslahı durumunda, dava dilekçesinden itibaren yapılan bütün usul işlemlerin yapılmamış sayılması HUMK.nun 87.maddesi hükmü gereğidir (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt:IV sayfa:3965 vd.). Gerek öğreti gerekse yargısal kararlarda; tamamen ıslahta yeni bir dava açılmış sayılmayacağı, ıslah edilen davanın ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğu, öteden beri yerleşik görüştür. (Y.HGK.30.1.2002 gün 2002/2-63 E. ve 23 K. Y.H.G.K.3.7.2002 gün ve 2002/9-564 E. 572 K. sayılı ilamları)
Davacının 16.2.2005 günlü dilekçesinin ıslah dilekçesi niteliğinde bulunduğu ve ilişkin olduğu miktar itibariyle harcın yatırıldığı anlaşılmış olmakla, buna dayalı verilen yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ne var ki, ıslah dilekçesinde belirtilen ve zarara esas alınan yasal faiz oran ve tutarları ile hesaplamaya esas alınan ödeme dönemleri bozma nedenine göre incelenmemiş olup, dosyanın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, direnme kararı doğru olup, belirtilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 21.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 04.10.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi.