Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/21-589 Esas 2006/603 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/21-589
Karar No: 2006/603

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/21-589 Esas 2006/603 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, bir Limited Şirketin ortağıdır ve ödeme emrinde belirtilen kira alacaklarından sorumlu tutulmuştur. Ancak Limited Şirketin ortakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a göre, tahsil imkânı bulunmayan kamu alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar. Yargıtay, uyuşmazlığı çözümlemek için, ödeme emrine konu alacağın 1995-1996 yıllarına ait olduğunu ve 4359 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle değiştirilmeden önceki 35. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Buna göre, ortakların şirketten tahsil olanağı bulunmayan kamu borçları dolayısıyla sorumluluğu, şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlıdır. Kararda belirtilen kanunlar:
- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesi
- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. maddesi
- 4359 sayılı Kanun'un 21. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu 2006/21-589 E., 2006/603 K.

Hukuk Genel Kurulu 2006/21-589 E., 2006/603 K.

  • LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU
  • ÖDEME EMRİNİN İPTALİ
  • 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 35 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki "ödeme emrinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (A…

    … İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.05.2005 gün ve 111-251 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Yirmibirinci Hukuk Dairesi"nin 01.12.2005 gün ve 7312-12407 sayılı ilamıyla; (Davacının ödeme emrinde belirtilen kira ve kira farkları borçlarından sorumlu bulunmadığından iptaline dair istemi Mahkemece kabul edilerek borçlu bulunmadığına karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve Yasa"ya uygun bulunmamaktadır.

    Davacı, kararda davalı olarak gösterilen Limited şirketin ortaklarından birisidir ve şirketteki hissesi 1/4"dür. Limited şirketin yapısı ve ortaklarının sorumlulukları ele alındığında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası"nın 80. maddesinin yollamada bulunduğu 6183 sayılı Yasa"nın (22.07.1998) tarihli değişiklikle halen yürürlükte bulunan 35. maddesinde limited şirketlerin kamu borçlarından sorumlu tutulmaları anlatılmakta olup limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkânı bulunmayan kamu alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar ifadeleri yer almaktadır.

    Mahkemece tüm bu maddi ve hukuki olgulara rağmen davacının ödeme emrindeki borçlardan 1/4 hissesi oranında sorumlu tutulması gerektiği hususu gözardı edilerek davacının 1996 yılında şirketin hisse değeri 2.500.000.- TL"lik borçtan sorumlu tutulması usul ve Yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda dire-nilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

    1994-1996 yılları arasında ortağı olduğu Limited Şirketin vadesinde ödenmeyen 1995 ve 1996 yılları muhtelif aylara ilişkin kira alacağının tahsili amacıyla davacı adına 6183 sayılı Kanunun 35 ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 80. maddeleri uyarınca ödeme emirleri düzenlenip, tebliğ edilmiştir.

    Yerel mahkemece; davacının, kurum alacağından şirkete koyduğu sermaye miktarıyla sorumlu olduğu belirtilerek, bu miktarı aşan tutar ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olup, yerel mahkemenin anılan kararı Yüksek Dairece yukarıda yazılı nedenlerle bozulmuştur.

    Uyuşmazlık; 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre şirkette kanunî temsilcilik sıfatı taşımayan %25 hisseli ortağın, şirketçe ödenmeyen ve şirketten tahsil imkânı bulunmayan kira alacağından dolayı 6183 sayılı Kanunun mülga 35. maddesi uyarınca sermaye miktarı ile mi, yoksa 29.07.1998 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren, 22.07.1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 35. maddesi uyarınca sermaye hissesi oranı İle mi sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır.

    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun"un 4369 sayılı Kanun"un 21. maddesiyle değişmeden önceki şeklinde, limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil İmkânı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortaklar vazettikleri veya vaz"ını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulurlar hükmüne yer verilmiştir.

    6183 sayılı Kanun"un anılan 35. maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortağın sermaye miktarına bağlı bir sorumluluktur.

    Bu hüküm, 4369 sayılı Kanun"la değiştirilerek ortakların sorumlulukları daha da ağırlaştırılmıştır. Yeni hükme göre, limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme alacaklarının tamamından, kendi sermaye payları oranında, doğrudan doğruya ve sınırsız olarak sorumlu ve bu Kanun hükümleri gereğince takibata tabi bulunmaktadırlar.

    Uyuşmazlığın çözümünde, limited şirket ortağının sorumluluğunu doğuran, ödeme emrine konu kira alacağının ilişkin bulunduğu dönemde yürürlükte bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun"un 35. maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir.

    Ödeme emrine konu alacağın 1995-1996 yıllarına ait olması karşısında, anılan kanun maddesinde 4369 sayılı Kanun"un 21. maddesiyle 22.07.1998 tarihinde yapılan ve ağırlaştırılmış sorumluluk koşulları içeren değişiklik hükmünün uyuşmazlık dönemine uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

    Limited şirketlerin 29.07.1998 tarihinden önce doğmuş borçlan için, ortakların sorumluluğu konusunda anılan maddenin eski şekli geçerlidir. Eski şekle göre ise, ortakların şirketten tahsil olanağı bulunmayan kamu borçları dolayısıyla sorumluluğu, şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlıdır.

    Yukarıda açıklanan maddi ve yasal olgular dikkate alındığında, ıjnah-keme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

    Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme karârının yukarıda açıklanan gerekçelerle (ONANMASINA), 27.09.2006 günÇinde oyçokluğu ile karar verildi.

    Hemen Ara