Taraflar arasındaki “itirazın iptali ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.04.2005 gün ve 2005/129 E- 214 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 06.12.2005 gün ve 2005/12759-13296 sayılı ilamı ile; (...Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalı aleyhine 5.500.000.000 TL’lik alacaktan dolayı ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe kısmi itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacıdan 400.000.000 TL. para aldığını ödeme tarihini erteledikleri için, fark koyarak 550.000.000 TL. yaptıklarını, bu miktarda borcunun olduğunu, davacıya boş senetler verdiğini, davacının bu senetleri doldurarak ilamsız takip yaptığını, 550.000.000 TL. dışındaki borcun kabul etmediğini ifade etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Medeni Kanunun mad.6 gereğince “Herkes iddiasını ispat etmekle mükellefdir.”
Somut olayda, davalı, kabul ettiği miktar dışında davacıdan herhangi bir para almadığını iddia ederek, aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmektedir.
Davacı taraf, iddiasını ispat yönünden “yemin” deliline dayandığının, anlaşılması karşısında, mahkemece davacıya, yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak, yaptırılacak yemin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, davacının iddiasını adi senet niteliğinde belge ile ispat etmesine, bu durumda aksini ispat yükümlülüğünün davalıya geçmesine, davalının 20.04.2005 tarihli oturumda davacıya yemin teklifinde bulunduğuna, mahkemece de bu yeminin eda ettirilmemiş olmasına göre; davalı tarafa savunmasını ispat yönünden yemin teklifinde bulunma hakkı hatırlatılarak, yaptırılacak yemin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bozma kararında “davalı” yerine “davacı”ya yemin teklifinde bulunma hakkının hatırlatılması gerektiği belirtildiğinden, maddi hataya dayalı bu ibarenin bozma kararından çıkartılmasına karar verilmiştir.
Bu nedenlerle mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır, direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 27.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.