Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/3-533 Esas 2006/566 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/3-533
Karar No: 2006/566
Karar Tarihi: 20.9.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/3-533 Esas 2006/566 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/3-533 E.  ,  2006/566 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/03/2006
    NUMARASI : 2006/12-56

    Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gerede Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.3.2005 gün ve     2004/311-2005/94 E.K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 6.10.2005 gün ve 7803-9629 sayılı ilamı ile, (...Davacı, hiçbir haklı gerekçe göstermeden nişanı bozan davalının başka köyden kız istettiği yönünde söylentiler çıkması nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğradığından 10.000.000.000 TL. manevi tazminatın yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, 5.000.000.000 lira manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK"nun 121.maddesine göre; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
     Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz. Çünkü kanun kişilik hakkının saldırıya uğramasını aramaktadır.
    Tanıkların beyanlarından tarafların kısa bir süre nişanlı kaldığı, davacının daha önce de nişanlanıp ayrıldığı ve bir ay sonra davalı ile nişanlandığı, köyde nişanın bozulmasının yeniden nasip çıkmasını etkilemediği anlaşılmaktadır.
    O halde, her nişanlılık evlenme sonucunu doğurmayacağından, davalıya yüklenen kusur, tarafların, mali ve ekonomik durumları ile hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı çok yüksek bulunmuştur.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,  20.9.2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

     

    Hemen Ara