Esas No: 2019/2808
Karar No: 2020/2780
Karar Tarihi: 25.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2808 Esas 2020/2780 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlerle, uyulan bozma kararı kapsamına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekilinin tüm, davalı Kurum vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının Kurum işleminin iptali ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası 4/1-a sigortalılığının geçerli sayılarak 31/12/2015 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması, bağlanması gereken yaşlılık aylıklarına her bir ay için yasal faiz işletilmesi istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 20/10/2017 tarihli yeni bir karar, Dairemizin ilamı ile bozulmuş olup bozma ilamı sonrası Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılmış, Dairemizin ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi “davanın reddine,” karar verilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde tarifenin 2.maddesi hükmü ile ;
“ (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.Buna göre somut olayda, davacının sosyal güvenlik hukukundan doğan tespit istemine ilişkin açılan davada istinaf mahkemesince duruşma açılmış ancak duruşmada bir vekil ile temsil olunan davalı Kurum yararına istinaf duruşması vekalet ücretine hükmedilmemiş olup bu durum bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,Hükme ilave bir bent olarak " 7- Davalı Kurum duruşmada vekil ile temsil olunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince 1.362.00-TL maktu istinaf duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.