Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2263 Esas 2015/1321 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2263
Karar No: 2015/1321
Karar Tarihi: 02.06.2015

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2263 Esas 2015/1321 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir kişinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak mahkeme kararı temyiz edildi ve Yargıtay 20. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Bozma gerekçesi şu şekildedir:
1- Mahkeme, sanığın hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiriyle ilgili beyanda bulunması gerektiği konusunda yeterli uyarıyı yapmadı. Bu nedenle sanığın savunması alınmadan mahkumiyet kararı verilmesi hatalıdır.
2- Sanığın diğer davaları ve tedavi/denetimli serbestlik tedbirlerinin infazı ile ilgili durumları araştırılmadan hüküm verilmesi doğru değildir. Yargıtay, sanık hakkında aynı suçtan önceden açılmamış bir dava varsa veya tedavi/denetimli serbestlik tedbirleri sırasında bu suçu işlemiş değilse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtir. Ancak sanık bu suçu, tedavi/denetimli serbestlik tedbirleri sırasında işlemişse, davada yargılama şartlarının ortadan kalkması nedeniyle davaya son verilmesi gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 191
20. Ceza Dairesi         2015/2263 E.  ,  2015/1321 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadığı gibi sanık da dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
    b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
    Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara