Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1288 Esas 2015/1316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1288
Karar No: 2015/1316
Karar Tarihi: 02.06.2015

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1288 Esas 2015/1316 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir sanık hakkında uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hükümde, tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi gerektiğine karar vererek dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade etti. Diğer iki sanık hakkında verilen hükümlerde ise bir ayrım hatası yapıldığı belirtilerek hükümler bozuldu ancak bu aykırılıkların düzeltilebileceği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK 191/2, TCK 58, TCK 53/1-c, TCK 53/2, TCK 53/3 ve CMUK 321 ve 322.

 

 

20. Ceza Dairesi         2015/1288 E.  ,  2015/1316 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık ... hakkında kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suç yönünden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
2- Sanıklar... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ..’ün tekerrür oluşturan hapis cezaları nedeniyle, hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
..Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün ekspertiz raporunda suça konu sürücü belgelerinin ilk nazarda ve kolaylıkla dikkati çekmeyecek nitelikte olduğunun belirtildiği, mahkemece 23.10.2007 tarihli celsede emanette bulunan sürücü belgeleri getirtilerek heyetçe incelendiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamenin resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin kısımlardaki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
A) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyları dışındakiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm kişiler açısından koşullu salıverme tarihine kadar sürmesine karar verilmesi,
b) Suça konu sürücü belgelerinin dosyada delil olarak saklanması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde müsaderesine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
a) TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
b) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bendinde ".... 5237 sayılı TCK"nın 54. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE," ibaresi çıkartılıp yerine ".... dosyada delil olarak saklanmasına" ibaresinin eklenmesi, suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanıklar Memet ve... hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yunus Memişoğlu isimli şahsın kolluk aşamasında ifadesinin alındığı, böylece gerçekte böyle bir kişinin var olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki (B-2-1) nolu ve CMK’nın 2. maddesine göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesi nedeniyle soruşturma evresinin başladığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki (B-2-2) nolu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyları dışındakiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm kişiler açısından koşullu salıverme tarihine kadar sürmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması, suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara