Esas No: 2006/12-481
Karar No: 2006/482
Karar Tarihi: 28.6.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/12-481 Esas 2006/482 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 6. İcra Mahkemesi
TARİHİ : 02/03/2006
NUMARASI : 2005/951-112
Taraflar arasındaki “şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6.İcra Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.4.2005 gün ve 33-239 sayılı kararın incelenmesi davalı-alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 28.11.2005 gün ve 2005/20012 E. 23405 K. sayılı ilamı ile, (....Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine kira alacağına dayalı genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde örnek (51) nolu ödeme emirlerinin kira sözleşmesinde belirtilen "718 Sok.No;l Şirinyer/İzmir" adresine gönderildiği, bila tebliğ dönmesi üzerine ticaret sicilinden yapılan tahkikatta borçlu şirketin ticari merkezinin aynı adres olduğunun tespit edilmesi nedeniyle T. K.35. maddesi uyarınca tebliğ işleminin tamamlandığı anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 10. maddesinde tebligatın ilgilinin bilinen en son adresine yapılacağı öngörülmektedir.
Borçlu; tüzel kişi olup tebligat çıkarılan yer borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresi olduğuna göre bu adrese tebliğ işlemi yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
Borçlu şirketin daha sonra iş adresini Bodrum"a taşıdığından bahisle kiralayana gönderdiği ihtarnamede yeni adresi bildirmiş ise de anılan ihtarın takibin açılmasından ve borçluya ödeme emirlerinin gönderilmesinden sonra alacaklıya ulaştığı görülmektedir. Bu durum karşısında mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz ve hükmün nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı şikâyete ilişkindir.
Davacı-borçlu ...Metal San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili; davalı tarafça müvekkili aleyhine kira alacağı ve tahliye istemiyle girişilen icra takiplerinde örnek 51 nolu ödeme emirlerinin, kira sözleşmesinde yazılı “718 sok No:1 Şirinyer/İzmir” adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini; halbuki müvekkili Şirketin uzun bir süreden beri “Kıbrıs şehitleri cad. No:274 Bodrum” adresinde faaliyetini sürdürmekte olup, aynı binanın başka dairesinde avukatlık yapan davalının da bu durumu bildiğini, ayrıca davalıya 28.12.2004 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile adres değişikliği bildirildiği halde, davalının kötü niyetli ve usulsüz tebliğ işlemleri ile icra takiplerinin kesinleşmesini sağladığını ileri sürerek, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-alacaklı vekili; davacı Şirketin, Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan adresine yapılan tebliğ işleminin geçerli olduğunu; adres değişikliği bildiriminin ise, davacıya ödeme emirlerinin tebliğinden sonra müvekkiline ulaştığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin, “davacı Şirketin Ticaret Sicilindeki adresini değiştirdiği halde, bu değişikliği Ticaret Siciline bildirmediği ve kira sözleşmesinde de tebligat adresi olarak aynı adresin gösterildiği anlaşılmış ise de; davacı Şirketin faaliyet gösterdiği sonraki adrese komşu işyerinde avukatlık yapan davalının, adres değişikliğini bildiği halde ödeme emirlerini davacının eski adresine tebliğe çıkartmakla iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı, bu itibarla tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun anlaşıldığı” gerekçesiyle, “Örnek 51 nolu ödeme emirlerinin 28.01.2005 öğrenme tarihinde tebliğ edildiğinin kabulüne” dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Davalı-alacaklı tarafından, davacı-borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemiyle 28.10.2004-25.11.2004 tarihleri arasında girişilen icra takiplerinde, örnek 51 nolu ödeme emirlerinin, kira sözleşmesinde yazılı ve Ticaret Sicilinde kayıtlı "718 Sok. No:1 Şirinyer/İzmir" adresine gönderildiği, bila tebliğ dönmesi üzerine ticaret sicilinden yapılan tahkikatta borçlu şirketin ticari merkezinin aynı adres olduğunun tespit edilmesi nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ işleminin tamamlandığı; bilahare davacı Şirket tarafından keşide ve 28.12.2004 tarihinde davalıya tebliğ edilen ihtarnamede, Şirketin Bodrum’a taşındığından bahisle adres değişikliğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan maddi olgu, bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle uyuşmazlık; örnek 51 nolu ödeme emirlerinin davacı Şirkete usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” hükmü öngörülmüştür.
Aynı Kanunun “Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti” başlığını taşıyan 35. maddesinde ise, muhatabın adresini değiştirmesi halinde tebligatın ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre muhatap, kendisine veya muhatabın adresinde tebligat yapılabilecek kimselerden birine usulüne uygun olarak tebligat yapıldıktan sonra adresini değiştirirse, yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan yargı merciine bildirmek zorundadır. Bu mecburiyeti yerine getirmiş olan muhataba, bundan sonra tebligat yapılması gerekirse, tebliğ bildirmiş olduğu yeni adresine yapılır.
Muhatabın, yeni adresini bildirmemiş olması halinde ise; tebliğ memuru, muhatabın yeni adresini tesbit edemezse tebliğ evrakını bunu çıkaran mercie iade eder. Bu mercie muhatabın yeni adresi bir diğer ilgili tarafından bildirilirse, tebliğ evrakı bu bildirilen yeni adrese gönderilir. Tebliğ evrakı kendisine iade edilen mercie muhatabın yeni adresinin kimse tarafından bildirilmemesi halinde, bu merci, ayrıca soruşturma yapmaksızın, tebliğ olunacak evrakın özel örneğe göre düzenlenecek bir nüshasını (Teb. Niz. 6 nolu örnek) eski adrese ait kapıya diğer nüshasını da kendi divanhanesine astırır. Muhatabın eski adresinin kapısına asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.
Bu noktada, Tebligat Kanunu 35 ve Tebligat Nizamnamesi m.55 de yazılı merasim yerine getirilmeden yapılan tebligat usulsüzdür. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6.Baskı 5.cilt, s:5526)
Somut olayda, davacı Şirketin kira sözleşmesinde belirtilen “718 sok No:1 Şirinyer/İzmir” adresine gönderilen ödeme emirleri, adresten taşındığından bahisle bila tebliğ iade edilmiş; İcra Müdürlüğünce Ticaret Sicilinden yaptırılan araştırmada aynı adresin kayıtlı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, yukarıda açıklanan merasim yerine getirilerek, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ işlemi tamamlanmıştır.
Şu hale göre; tüzel kişilik olan borçlu Şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan “718 sok No:1 Şirinyer/İzmir” adresinin, bilinen en son adresi olduğu; takibin açılmasından ve ödeme emirlerinin gönderilmesinden önce borçlu tarafından Ticaret Siciline, tebliğ merciine ya da alacaklıya adres değişikliğine dair bir bildirimin de yapılmadığı anlaşıldığından, Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca borçlunun Ticaret Sicilinde gösterilen adresinde yapılan tebliğ işlemi usulüne uygundur.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.