Esas No: 2021/6193
Karar No: 2022/323
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/6193 Esas 2022/323 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/6193 E. , 2022/323 K.Özet:
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlular, ödeme emri tebligatlarının ve mirasçılara gönderilen muhtıraların usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, takip işlemleri ile ödeme emrinin iptalini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, borçluların istinaf yoluna başvurmaları üzerine Bölge Adliye Mahkemesince borçluların usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve takip işlemlerinin yok hükmünde sayılmasına, diğer borçluların usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine ve yerinde görülmeyen istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir. Ancak borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu tespit edildiği halde, şikayetin süresi aşıldığı için Bölge Adliye Mahkemesince reddedilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Kanun maddeleri:
- 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi (tebliğin geçerliliği)
- İİK'nun 16. maddesi (usulsüz tebliğ şikayeti ve süresi)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ödeme emri tebligatlarının ve mirasçılara gönderilen muhtıraların usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesini ve takip işlemleri ile ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince; şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, borçluların istinaf yoluna başvurmaları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlu ... .....A.Ş'nin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlu ... .....A.Ş'nin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 17/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, şirket hakkında gerçekleştirilen daha önceki takip işlemlerinin yok hükmünde sayılmasına, diğer borçluların usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine ve yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur.
Borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatının "Tebliğ evrakı şirket yetkilisi ... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 23/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinde ...şirket yetkilisi olmadığından tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12, 13 maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 20 ve 21. Maddelerine aykırı olması nedeni ile usulsüz olduğu görülmektedir.
Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.
Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu hususundaki tespit yerindedir. Ancak; ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/331 E. - 2019/402 K. sayılı dava dosyasında, borçlu şirket vekilinin, 08/08/2019 tarihinde, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ edildiği icra doyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayette bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu şirketin bu haliyle en geç, 08/08/2019 tarihli şikayeti itibariyle, icra takibinden ve tebliğ işleminden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, 17/08/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreyi aşmıştır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu şirket yönünden de istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesinin 10/03/2021 tarih ve 2020/2373 E. - 2021/581 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.