Esas No: 2021/11943
Karar No: 2022/512
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11943 Esas 2022/512 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/11943 E. , 2022/512 K.Özet:
İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen zaman aşımı süresine tabi olduğu belirtildi. Zamanaşımının ilk kesildiği tarih ile inceleme tarihi arasında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması sebebiyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin 05/09/2020 tarihinde inceleme sırasında dolmuş olduğu belirtildi. Bu nedenle, hükmün bozulduğu ve davanın düştüğü kararı verilmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddeleri: Suçun süresi içinde soruşturulmaması veya kovuşturulmaması hâlinde zamanaşımı süresi, müebbete kadar hapis cezasını gerektiren suçlarda, 20 yıl; ağırlaştırılmış müebbet ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda, 25 yıl; müebbet ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hariç olmak üzere diğer hapis cezalarını gerektiren suçlarda, 15 yıl olarak uygulanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımının ilk kesildiği 05/09/2012 tarihli diğer sanık ... Gümüş'ün mahkeme huzurunda alınan savunması ile inceleme tarihi arasında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin 05/09/2020 tarihinde inceleme sırasında dolmuş olduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞMESİNE, 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.