Esas No: 2021/11840
Karar No: 2022/830
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11840 Esas 2022/830 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/11840 E. , 2022/830 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, borçlu tarafından yapılan temyiz itirazlarını değerlendirerek karar verdi. İlk olarak, kıymet takdir raporu tebligat usulsüzlüğüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde, mahkeme kararının kesin nitelikte olduğu ve temyiz başvuru talebinin reddedilmesi gerektiği belirtildi. İkinci olarak, icra emri tebligat usulsüzlüğüne yönelik temyiz itirazlarında ise, tebligat işleminin usulüne uygunluğunun araştırılmadığı ve eksik inceleme ile hüküm tesisi yapıldığı belirtildi. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı kaldırılarak İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararının bozulmasına karar verildi.
5311 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesi: İstinaf yoluna başvurma yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir.
5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364. maddesi: İİK'nun 353 ile 363'üncü maddeleri hükümleri icra mahkemelerince aleyhinize verilmiş olan kararların temyiz edilmesinde uygulanır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi: Kanunun uygulanması sırasında, İİK'nun özel hükümleri saklı kalmak üzere, bu Kanunun 352 ile 365'inci maddeleri hükümleri uygulanır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Kıymet takdir raporu tebligat usulsüzlüğüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdir raporu tebligat usulsüzlüğü şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.
Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),
2-İcra emri tebligat usulsüzlüğüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, borçlunun 19.09.2018 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; icra emri ve kıymet takdir raporu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 12.09.2018 olarak düzeltilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; 30.03.2018 tarihli kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, buna göre icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 19.09.2018 tarihli şikayetin yasal 7 günlük sürede olmadığı gerekçesi ile şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16.maddesi ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesine göre; "kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa tebliğ, aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılır."
Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Hâkim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddiayı tahkik etmelidir.
Somut olayda, şikayetçi borçlu ... adına gönderilen kıymet takdir raporu tebligatının incelenmesinde, “muhatabın o anda evde olmaması sebebiyle muhatap yerine muhatapla aynı konutta beraber ve sürekli oturduğunu beyan eden oğlu ... tebliğ edildi” şerhiyle 30.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, tebliğ işlemi şeklen usulüne uygun olsa da, şikayetçi borçlu şikayet ve istinaf dilekçesinde, tebligatı alan oğlu ... ile birlikte aynı konutta yaşamadıklarını ileri sürdüğüne göre, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince; borçlunun, tebligatı alan oğlu ...ile birlikte aynı konutta oturmadığına ilişkin iddiası ile ilgili deliller toplanması ve kıymet takdir raporu tebliğ tarihi itibariyle tebligat yapılan adreste, borçlunun oğlu ile beraber oturup oturmadığının gerektiğinde zabıta marifeti ile araştırılarak oluşacak sonuca göre kıymet takdir raporu ve icra emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 28.09.2021 tarih ve 2021/1861 E. - 2021/2287 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29/04/2021 tarih, 2019/800 E. - 2021/275 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 31.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.