Esas No: 2021/8340
Karar No: 2022/1157
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8340 Esas 2022/1157 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/8340 E. , 2022/1157 K.Özet:
Bir alacaklı tarafından yapılan itirazın kabul edilmesi halinde, senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmayacak şekilde tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 170/4. maddesi gereğince belirtilmiştir. Ancak bu durumda alacaklının tazminat ve para cezasıyla sorumlu tutulabilmesi için öncelikle imza incelemesi yapılması gereklidir. Bu nedenle, rapor tanziminden önce gerçekleşen kabul beyanı karşısında imza incelemesi yapılmasına gerek olmadığı ve alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsizdir. Kararda, İlk Derece Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerektiği belirtilmiş ancak giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyecek bir yanlışlığın söz konusu olduğu için İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Kanun maddeleri olarak İcra ve İflas Kanunu'nun 170/3. ve 170/4. maddeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2, 356 ve 370/2. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK.'nun 170/3. maddesinde; ''İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir.'' hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise; ''İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder.'' düzenlemesi öngörülmüştür.
Bu durumda, yukarıda değinilen açık yasa hükmüne göre; alacaklının tazminat ve para cezasıyla sorumlu tutulabilmesi için öncelikle icra mahkemesince imza incelemesi yapılması gerekir.
Somut olayda, alacaklı tarafından verilen 28.10.2019 tarihli cevap dilekçesi ile; takibe konu üç adet bonodaki imzanın, borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olarak bildiği 3. kişi ... ...' ye ait olduğu bildirilerek, borçlu şirketin yetkili temsilcisi ...'ya ait olmadığının kabul edildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece, alacaklı yanın kabul beyanı göz önünde bulundurularak, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, 21.01.2020 tarihli celsede imza incelemesi yapılmasına karar verilerek bilirkişiye rapor düzenlettirilmesi doğru değildir.
Buna göre, İİK.'nun 170/3. maddesi nazara alındığında ancak imza incelemesi yapılması halinde tazminat ve para cezası verilebileceğinden, rapor tanziminden önce gerçekleşen kabul beyanı karşısında imza incelemesi yapılmasına gerek olmayıp alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsizdir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nın 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının bahsi geçen husus yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nin 25/06/2021 tarih ve 2020/2113 E. - 2021/1786 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ... . İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarih ve 2019/508 E. - 2020/207 K. sayılı kararının hüküm bölümünün tazminata ve para cezasına ilişkin 3. bendinin silinerek karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 03.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.