Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8330 Esas 2022/1160 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8330
Karar No: 2022/1160
Karar Tarihi: 03.02.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8330 Esas 2022/1160 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir alacaklı, bir borçlu tarafından ödenen bir borcun lehtara ödendiğini iddia ederek takibin iptalini talep etti. Ancak takibe konu senetin kambiyo senedi niteliği taşımadığına dair kanun maddelerinin bulunmaması nedeniyle talep reddedildi. Borçlu da bu karara itiraz etti ancak itirazı da reddedildi. Ancak yapılan incelemede, takibe konu belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığı ve takibin iptal edilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin reddettiği talep kabul edilmiş, karar bozulmuştur.
Detaylar:
- Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir.
- Aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
- İİK' nun 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.''
- İİK' nun 170/a-son maddesi hükmü, borçlu keşidecinin ödeme beyanı lehtara karşı olup, takip alacaklısına karşı herhangi bir ödeme defi bulunmadığı durumlarda uygulanır.
12. Hukuk Dairesi         2021/8330 E.  ,  2022/1160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlulardan ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçluların icra mahkemesine başvurularında imzaya itirazları ile birlikte borcun lehtara ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince borçlu ...’in istinaf başvurusunun süre yönünden usulden reddine, borçlu ...’in istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu ... tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
    Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (..., ilçe, ..., köy gibi) yazılması zorunlu ve yeterlidir.
    Öte yandan, keşide yeri bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir.
    İİK' nun 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.''
    Somut olayda, takibe dayanak senette düzenleme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, sözü edilen belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, borçlu keşidecinin ödeme beyanı lehtara karşı olup, takip alacaklısına karşı herhangi bir ödeme defi bulunmadığı anlaşıldığından, somut olayda İİK'nun 170/a-son maddesi hükmünün uygulama yeri yoktur.
    O halde, İİK' nun 170/a-2. maddesi gereğince, takibe konu 01.12.2013 düzenleme tarihli belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı hususunun re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince itirazın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ve borçlu ...’in istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Borçlu ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarihli ve 2019/2071 Esas- 2021/575 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... İcra Hukuk Mahkemesinin 24/05/2019 tarihli ve 2017/138 Esas, 2019/564 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara