Esas No: 2022/1253
Karar No: 2022/1344
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1253 Esas 2022/1344 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/1253 E. , 2022/1344 K.Özet:
İcra Ceza Mahkemesi, ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanıkların 3'er aylık tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddelerine göre sanıkların suç işlemediği gerekçesiyle kararı kanun yararına bozma istemiyle Daireye göndermiştir. İhbarnamede, 44. maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya eksik beyanda bulunan borçluların cezalandırılacağı belirtilmiş, ayrıca ticaret şirketleri için ticaretin terk edilmediği, mal beyanı yükümlülüğünün gerçek kişi tacirleri için geçerli olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle, İcra Ceza Mahkemesinin kararı CMK'nın ilgili maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun Ticareti Terk Edenler başlıklı 44. maddesi
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun Ticareti Terk Edenlerin Cezası başlıklı 337/a maddesi
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesi
"İçtihat Metni"
Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanıklar ...ve ...'ın, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 337/a maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 26/02/2016 tarihli ve 2015/21 esas, 2016/6 sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı'nın 10/12/2021 gün ve 94660652-105-13-18890-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2022 gün ve KYB- 2021/155931 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Ticareti terk edenler" başlıklı 44. maddesinde "Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete’de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mütat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır." şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun'un "Ticareti terk edenlerin cezası" başlıklı 337/a maddesinde "44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde yer alan düzenlemelere nazaran,
1-2004 sayılı Kanun'un 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan eylemin, yalnızca ticareti terk keyfiyetinin onbeş günlük süre içinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirilmemesi değil, bununla birlikte anılan Kanun'un 44. maddesine uygun olarak bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerinin bulunduğu bir mal beyanında bulunulmamasının müeyyidesi olduğu, bu durumda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif ticaret şirketlerinde ticaretin terki söz konusu olmayıp, ortaklık ilişkisinin sona erdirildiği, 2004 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğünün, gerçek kişi tacirler için geçerli olduğu, yukarıda sayılan ticaret şirketlerini kapsamadığı, eş anlatımla ticaret şirketlerinin müdür veya yetkililerinin 2004 sayılı Kanun’un 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemelerinin yasal olarak mümkün olmadığı ve bu durumda atılı suçun da oluşmayacağı gözetilmeden,... ... hissedarı olan sanıklar hakkında yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde,
2-Sanıklar hakkında ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan şikayette bulunulmasına, kovuşturmanın bu suç yönünden yürütülüp gerekçeli karar başlığında atılı suçun ticareti usulüne aykırı terk etmek suçu olduğu belirtilip bu yönden delillerin tartışılmasına karşın, 2004 sayılı Kanun'un 337/a maddesi gereğince 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanıkların 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmalarına karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ... İcra Ceza Mahkemesinin 26/02/2016 tarihli ve 2015/21 esas, 2016/6 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ... ve ... hakkında ticareti usulüne aykırı terk etmek eylemlerinden dolayı hükmolunan tazyik hapislerinin ayrı ayrı kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanıklar hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise ayrı ayrı salıverilmelerine; 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.