Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/4935 Esas 2022/1490 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4935
Karar No: 2022/1490
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/4935 Esas 2022/1490 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Alacaklı tarafından çek dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, mahkemece icra kefillerinin taleplerinin reddedilmesi ve asıl borçlunun talebi ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak, icra kefilleri yönünden İİK'nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Ayrıca, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 aydır ve asıl borçlunun talebiyle icranın geri bırakılması gerektiği halde mahkemece takibin iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca bozulmuştur.
İİK'nun 39. maddesi: İcra kefaleti borcunun zamanaşımı süresi, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipteki dayanak belge için TTK'nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İİK'nun 39. maddesi uyarınca, icra kefaleti borcunun zamanaşımı süresi 10 yıldır.
TTK'nun 726. maddesi: Çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 aydır.
İİK'nun 71. maddesi: Borcun zamanaşımına uğraması durumunda, icranın geri bırakılması gerekir.
İİK'nun 33/a maddesi: Takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda, icranın geri bırakılması gerekir.
12. Hukuk Dairesi         2021/4935 E.  ,  2022/1490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, takibin kesinleşmesinden sonra ..., ... ve ...’... icra kefilleri oldukları, asıl borçlu ... ... Mak. Amb. San. Tic. A. Ş. ile icra kefillerinin icra mahkemesine başvurarak, altı aylık zamanaşımı süresinin dolması nedeni ile icranın geri bırakılmasının talep edildiği, mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
    İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK'nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK'nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup bu gibi hallerde İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir.
    Somut olayda, ..., ... ve ...’... 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır.
    Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir.
    O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara