Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/20-200 Esas 2006/345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/20-200
Karar No: 2006/345

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/20-200 Esas 2006/345 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, Küçükbahçe Köyü 332 parsel sayılı 8097 m² yüzölçümlü taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tespitine itiraz etmiştir. Mahkeme, taşınmazın davalılar lehine zilyetlikle kazanına koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, kayıt ve belgelerde yazılı miktara itibar edilmesi gereken hallerde, kayıt ve belgeler değişebilen ve genişletilmeye elverişli sınırı ihtiva ediyorsa miktar fazlası o taraftan ifraz edilir hükmü gözetilmeksizin karar verildiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkeme, direnme kararı vermiştir. Ancak, bu karar usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 3402 Sayılı Yasanın 21. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2006/20-200 E.  ,  2006/345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Karaburun Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 02/12/2005
    NUMARASI : 2005/32-73

     Taraflar arasındaki "kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaburun Kadastro Mahkemesince davanın  reddine  dair verilen 9.11.2001        gün ve 1978/52-2001/108 sayılı kararın incelenmesi davacı hazine ve dahili davalı orman idaresi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 8.7.2005 gün ve 6155-9369 sayılı ilamı ile, (...Kadastro sırasında Küçükbahçe Köyü 332 parsel sayılı 8097 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytin ağaçlı tarla niteliği ve 438 numaralı vergi kaydı nedeniyle A..D.. adına tespit edilmiş, itirazı kadastro komisyonunca reddedilen Hazine, taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tespit gibi, A.. D.. mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ile dahili davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairece onanmıştır. Bu kez, Hazine vekilli kararın düzeltilmesini istemektedir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden sonra yapılan 1982 tarihinde ilan edilip kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır ve bu parsel tahdit dışında bırakılmıştır.
    Her ne kadar, mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olup davalılar lehine zilyetlikle kazanına koşullarının oluştuğu gerekçesiyle hazinenin davası reddedilmiş ise de delillerin taktirinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki;
    Davaya konu 332 parsel sayılı taşınmazın tespit dayanağı 1937 tarih 438 nolu 4600 m2 yüzölçümlü, hudutları: doğusu Şevki, batısı yol, kuzeyi dere ve güneyi dağ olan vergi kaydının, dava dışı  1289 m2 yüzölçümündeki 331 parsel sayılı taşınmaza da revizyon gösterilerek, O..D.. adını tespit edildiği ve tespitinin itirazsız kesinleştiği, mahkemece keşifte, çevre parsel dayanakları ile denetlenmek suretiyle yapılan uygulama sonucunda, dayanılan vergi kaydının 331 ve 332 parsel sayılı taşınmazlara  uyduğunun saptandığı; ne var ki, 331 ve 332 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin toplamının (1289 m2 + 8097 m2 = 9386 m2) olduğu, 1289 m2 yüzölçümündeki 331 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağı gerçek kişi adına kesinleştiğine göre, çekişmeli taşınmazın 4786 m2 yüzölçümündeki bölümün vergi kayıt miktar fazlası olduğu, vergi kaydının güney hududunda yazılı dağın, zeminde çekişmeli taşınmazın güneyindeki ormana tekabül ettiği,  bu durumda kaydın miktarı ile geçerli belgelerden olduğu ve miktar fazlası 4786 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, güney yönde bulunan değişebilen ve genişletilmeye elverişli, zilyetlikle kazanılamayan ormana el atılmak suretiyle kazanılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.
    O halde, yerel mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 21.maddesinde yer alan "kayıt ve belgelerde yazılı miktara itibar edilmesi gereken hallerde kayıt ve belgeler değişebilen ve genişletilmeye elverişli sınırı ihtiva ediyorsa miktar fazlası o taraftan ifraz edilir" hükmü gözetilmeksizin, davacı Hazinenin davasının reddi yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı, Dairece hükmün onanması yanılgıya dayalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davacı ve Dahili Davalı vekilleri
    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı ve Dahili Davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.6.2006 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile  karar verildi.

     

    Hemen Ara