Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/7012 Esas 2022/1564 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7012
Karar No: 2022/1564
Karar Tarihi: 10.02.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/7012 Esas 2022/1564 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine haciz yoluyla takip işlemi başlatıldı ancak borçlu, senetteki imzaya itiraz etti. Mahkeme bilirkişi raporlarına dayanarak, davanın kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verdi. Alacaklı, karara istinaf yoluna başvurdu ancak istinaf talebi reddedildi. Bunun üzerine alacaklı, temyiz yoluna başvurdu. Mahkeme, raporlardaki çelişkilerin giderilmesi için adli bilirkişilerden oluşacak bir heyetten yeni bir rapor alınması gerektiğine karar verdi. Karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun değişik 364/2. maddesi uyarınca alındı. Kararın bozulması gerektiği belirtildi.
12. Hukuk Dairesi         2021/7012 E.  ,  2022/1564 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK’nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği, mahkemece; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
    Somut olayda mahkemece aldırılan Jandarma Genel Komutanlığı Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından düzenlenen 31/10/2018 tarihli uzmanlık raporunda özetle; takibe konulan kambiyo senedindeki imzanın muteriz borçlu “....’nin eli ürünü olmadığı...” hususunda kanaat bildirildiği, dosyada mevcut, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2018/315 Soruşturma dosyasında alınan ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün 05/09/2018 tarihli raporunda, senette bulunan borçlu imzalarının “... elinden çıktığı..." kanaatine varıldığının bildirildiği, mahkemece dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için ... Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nden alınan 28/08/2019 tarihli raporda, imzanın ".....'nin eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği" hususunun bildirildiği görülmüş, alacaklının raporlara itirazı üzerine; mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar heyetine dosya ve senet gönderilerek senet üzerindeki imzanın muteriz borçlunun eli ürünü olup olmadığı hakkında kesin kanaat bildirir rapor düzenlenmesi istenilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümlerinde yer alan "Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin işleri Adli Tıp Genel Kurulu’nda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa, mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu raporda daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların, ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece, katılımı zorunludur." hükmü gereğince; sekiz kişilik uzman heyet tarafından düzenlenen 12/11/2020 tarihli raporda "....imzanın basit tesimli olması nedeniyle ...'nin eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği" yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmaktadır.
    HGK’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382-415 sayılı kararında da belirtildiği üzere; herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya
    yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve ...’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır.
    Yukarıda izah edildiği üzere her ne kadar mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmış ise de 28/08/2019 ve 12/11/2020 tarihli üçüncü ve dördüncü raporlar kesin kanaat bildirmediği sürece bağlayıcı olamayacağından ve ilk iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermediğinden hüküm kurmaya elverişli olmayan bu raporlara dayalı olarak sonuca gidilmesi doğru değildir.
    O halde, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporlarındaki çelişkili tespitlerin giderilmesi için yeniden ehil bilirkişilerden oluşacak bir heyetten kuşkudan uzak, ... denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan raporlar hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi ve alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :
    Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 25/05/2021 tarih ve 2021/754 E. - 2021/819 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... İcra Hukuk Mahkemesinin 12/01/2021 tarih ve 2019/9 E. - 2021/2 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara