Esas No: 2021/6937
Karar No: 2022/1582
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/6937 Esas 2022/1582 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/6937 E. , 2022/1582 K.Özet:
Alacaklı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı incelenmiştir. Kararda, borçlunun elinde olmadığı için üçüncü kişide bulunan şahsi malların haczi sırasında mülkiyet iddiasında bulunan üçüncü kişiye süre verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak mahkeme kararında, bu işlemin yapılmamış olması nedeniyle hükümde düzeltme yapılması gerektiği ifade edilerek, davacı şirket yönünden takip işlemlerinin durdurulması yerine İİK'nin 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği belirtilmektedir. Kararda İİK'nin 99. maddesi farklı durum ve senaryolara göre işlem yapılmasını öngörmektedir. Bu kapsamda, haczedilen şeyin üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü kişiye icra müdürlüğü tarafından 7 gün mühlet verilmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında üçüncü kişi de ilgili takip işlemi için mahkemeye başvuramazsa, mülkiyet veya rehin hakkı iddiası kabul edilir. Kararda İİK'nin 99. maddesinde takibin devamı veya taliki yönünde karar verilmesine ilişkin hüküm bulunmadığına dikkat çekilerek, şikayetçi 3. kişi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, kararın düzeltilerek onanması kararlaştırılmış ve İİK'nin 364/2, 366, ve 370/2, HMK'nin 373/1 ve 6100 sayılı HMK'nin 370/2 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Talep, üçüncü kişinin açtığı İİK’nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olup, ilk derece mahkemesince mülkiyet karinesinin istihkak iddia eden üçüncü kişi yararına olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne, davacı şirket yönünden takip işlemlerinin durdurulması ile alacaklı vekiline İİK'nın 99. maddesi kapsamında istihkak davası açması için süre verilmesine karar verildiği, davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, bölge adliye mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK'nin 99. maddesinde; "Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa, icra müdürü o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde icra hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, şikayete konu haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz mahallinde borçlu adına belge bulunmadığı, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı anlaşıldığından mahkemece mahcuzların 3. kişi şirketin elinde haczedildiği kabul edilerek icra müdürlüğünce İİK'nin 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetli ise de; mahkemece haczin İİK’nın 99. maddesine göre yapılmış olduğu sonucuna ulaşılması halinde anılan madde hükmüne göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken İİK’nın 99. maddesine aykırı olarak alacaklı tarafa dava açmak üzere süre verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, İİK’nın 99. maddesinde takibin devamı veya taliki yönünde karar verilmesine ilişkin hüküm bulunmadığından, şikayetçi 3. kişi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi de isabetsizdir.
O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle şikayetin kabulü ile memur işleminin iptaline, İİK’nın 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 25/09/2020 tarih ve 2019/1443 E. - 2020/1478 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ... 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11/04/2019 tarih ve 2019/407 Esas - 2019/244 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 1. fıkrasının "... davacı şirket yönünden takip işlemlerinin durdurulması ile alacaklı vekiline İİK'nın 99.maddesi kapsamında istihkak davası açması için süre verilmesine," şeklindeki kısmının çıkartılarak yerine "...İİK’nun 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine,’’ cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzelterek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.