Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11933 Esas 2022/1751 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11933
Karar No: 2022/1751
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11933 Esas 2022/1751 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Alacaklı tarafından takip dışı davalı olan üçüncü kişilere çıkartılan haciz ihbarnamelerine karşı yapılan itirazların haksız olduğu iddiasıyla tazminat davası açılmıştır. Ancak mahkeme, şikayet hakkının düşürülmesine karar vermiştir. Temyiz başvurusu sonucu yerel mahkemenin kararı İİK ve HUMK hükümleri uyarınca bozulmuştur. Tazminat davalarının genel hükümlere tabi olduğu ve yargılamalarının genel hükümlere göre yapılması gerektiği belirtilmiş, zamanaşımı süresi ve tazminatın konusu hakkında bilgi verilmiştir. Mahkeme kararı sırasında ise üçüncü kişilerin borç durumlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise İİK'nun 89/4 ve 338. maddeleriyle Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesidir.
12. Hukuk Dairesi         2021/11933 E.  ,  2022/1751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı vekili, icra mahkemesine başvurusunda, takip dışı (3. kişi) davalılar ... ile ...'nın, 89/1 haciz ihbarnamelerine itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek davalıların, 33.557,50 TL tutarında tazminata mahkum edilmesini talep ettiği, mahkemece; müşteki tarafça 3 aylık yasal süre içerisinde şikayet hakkı kullanılmadığından bahisle şikayet hakkının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    İİK.'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.
    Tazminat davası genel hükümlere tabi olduğunda, yargılamanın genel hükümlere göre yapılarak sonuca gidilmesi gerekir. Zira alacaklı 3. kişinin gerçeye aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır. Kaldı ki, İcra ve İflas Kanunu 89/4 ve 338. madde hükümlerinin 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanını suç olarak nitelendirmesi, 3. kişinin bu davranışının haksız fiil olduğunun açıkça bir göstergesidir. Tazminat talebi haksız fiile dayandığından, takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinde açılacak olan davanın haciz ihbarnamesine itirazın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde açılması gerekir.
    6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde tazminat istemine ilişkin zamanaşımı süreleri, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar, şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklının haciz ihbarnamesine itirazı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde icra mahkemesinde İİK 89/4'e göre tazminat davası açması gerekir.
    Öte yandan İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davası, icra mahkemesince genel hükümlere göre görüleceğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
    Somut olayda, davalı üçüncü kişiler ... ile ... adına çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamelerinin, 3. kişi ...'a 03/02/2012 tarihinde, ...'ya ise 14/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, haciz ihbarnamesine karşı ...'ın 07/02/2012 tarihinde, ...'nın 14/02/2012 tarihinde yasal süresi içerisinde itiraz ettiği, takip alacaklısı davacı vekili tarafından ise, davanın 13/12/2012 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, tazminat davasının iki yıllık yasal süre içerisinde açılmış olması nedeniyle mahkemenin 3 aylık yasal süre içerisinde şikayet hakkı kullanılmadığından bahisle şikayet hakkının düşürülmesine dair karar vermesi isabetsizdir.
    Mahkemece; tazminat davasının yasal sürede açıldığı hususu gözetilerek işin esasına girilerek inceleme yapılması gerektiği, 3. kişiler ... ve ...'nın, asıl borçlu ... Group ... Tasarım ... Malzemeleri İnş. Taah. Tic. Ve San Ltd. Şti'ne, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borçlarının bulunup bulunmadığının tespiti için taraflara ait tüm ticari defter ve belgeler ile 2012 yılına ait ticari defterlerle birlikte banka hesapları ve tarafların 2012 yılına ait defter kayıtlarını oluşturan defter ve belgelerin (.... ödemeleri, Banka dekontları vb. evrakların) üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1. haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle borçlunun 3. şahıslardan kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının olup olmadığının net olarak tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri yerine, yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine dair karar verilmesi isabetsizdir.
    Ayrıca dava dilekçesinde adı takip borçlusu olarak bildirilen ...'nin gerekçeli karar başlığında sanık olarak gösterilmesi de hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:
    Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara