Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3021 Esas 2021/5096 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3021
Karar No: 2021/5096
Karar Tarihi: 22.06.2021

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3021 Esas 2021/5096 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan davada sanık hakkında önceden verilen idari para cezasının belirli kurallara aykırılık nedeniyle doğrudan idari merciler tarafından verildiği ve adli cezanın amacı ve neticesi farklı olduğu için aynı fiilin ayrı hukuk disiplinleri kapsamında farklı şekillerde mütalaa edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, aynı fiil sebebiyle sanık hakkında iki ayrı cezanın verilemeyeceğine karar verilmiştir. Kararda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5 ve 48/6 maddelerinde alkollü araç kullanma eyleminin düzenlendiği belirtilerek, Türk Ceza Kanunu'nun 179/3 maddesinde ise alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği ifade edilmiştir. Aynı fiil sebebiyle sanık hakkında önceden verilmiş bir mahkeme hükmü veya açılmış bir dava yoksa davanın reddine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu sebeple, mahkemece sanık hakkında aynı fiil ile ilgili açılmış bir davanın bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu'nun 179/3 ve 2. maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5 ve 48/6 maddeleri, CMK'nın 223/7 ve 251. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2020/3021 E.  ,  2021/5096 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddi


    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, sanık hakkında daha önce idari yaptırım cezası uygulanmış olmasından dolayı aynı eylem sebebiyle iki ayrı ceza verilemeyeceği gerekçesiyle kamu davasının reddine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
    1-Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5. maddesinde ise alkollü araç kullanma eyleminin düzenlendiği ve bu kabahatten dolayı idarece idarî para cezasının tayin edilebileceğinin hüküm altına alındığı her iki eylemin unsurları itibariyle farklılık arz ettiği, kaldı ki, Karayolları Trafik Kanununun 48/5. maddesinde, uyuşturucu ve keyif verici maddeleri alarak araç kullananlara, eylemi başka bir suç oluştursa bile ayrıca bu madde gereğince idari para cezası uygulanacağının, Karayolları Trafik Kanununun 48/6. maddesinde, hususi otomobil sürücüleri için 0.50 promilin diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde ayrıca Türk Ceza Kanunundaki igili hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi karşısında; CMK"nın 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklindeki düzenlemenin, aynı sanık hakkında, aynı fiil nedeni ile önceden verilmiş bir mahkeme hükmü ve açılmış bir davanın olması durumlarında sözkonusu olacağı, dosya kapsamına göre, sanık hakkında aynı fiil ile ilgili açılmış bir davanın bulunmaması, sanık hakkında kabahatten dolayı verilen idari para cezasının belirli kurallara aykırılık nedeniyle, doğrudan doğruya idarî merciler tarafından verilen para cezası olduğu, Anayasa Mahkemesi de bir kararında idarî para cezaları ile ilgili olarak, “İdarenin hizmetlerini gereği gibi ve ivedilikle görebilmesi için, yaptırım uygulama yetkilerine gereksinimi vardır. İdare bu yetkilerle, kamu düzeni ve güvenliğini, kamu sağlığını, ulusal servetleri zamanında ve gereği gibi koruyabilir. Bu nedenle, idareye, geniş ve çeşitli yaptırımlar uygulama yetkisi tanınmıştır. İdarî cezalar, idarî yaptırımların en önemlilerinden biridir. İdarî cezalar arasında yer alan para cezaları da bu amaçla etkin ve yaygın bir biçimde uygulanmaktadır. İdarî para cezalarını diğer cezalardan ayıran en belirgin nitelik, onların idarî makamlar tarafından kamu gücü kullanılarak verilmesidir” hükümlerine yer verildiği, sanık hakkında verilen idari para cezası ile adli cezanın amacı ve neticesi farklı olması nedeniyle, aynı fiilin ayrı hukuk disiplinleri kapsamında farklı şekillerde mütalaa edilmesi gerekmekte olup, bir fiilin söz konusu hukuk disiplinlerinin öngördüğü farklı yaptırımlarla cezalandırılmasının ise hukuk devleti ve “aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz” ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceğinden, mahkemece 2.12 promil alkollü olarak araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye düşüren sanık hakkında TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken belirtilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi;
    2-Bozma ilamına uyulduğu takdirde sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara