19. Ceza Dairesi 2020/5109 E. , 2021/3782 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6112 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sair nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1)Dairemizin 28/09/2020 tarih, 2020/1515 E. - 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2)Suçtan zarar gören Radyo ve Televizyon Üst Kurulu"na, kovuşturma evresinde duruşmalardan haberdar edilme ve kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunması karşısında, usulüne uygun duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle, CMK"nın 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,
3)Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunmayan olaylar nedeni ile sanıklar hakkında birlikte kovuşturma yapılarak, savunma haklarının kısıtlanması,
4)Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “09/04/2014” yerine, “2014” olarak gösterilmesi,
5)Hüküm fıkrasında sanık ...’ün isminin “Mehmet ...” şeklinde hatalı yazılması,
6)TCK’nin 50/1-a ve 52/1. maddeleri uyarınca kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, adli para cezasının önce gün olarak belirlenip, sonrasında bir gün karşılığı takdir edilen miktarla çarpılması suretiyle netice adli para cezasının tespiti gerekirken, doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.