Esas No: 2021/2331
Karar No: 2021/4973
Karar Tarihi: 22.09.2021
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2331 Esas 2021/4973 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü;
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
Davacı ... kadastro sırasında yol vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., taşınmaza kayden malik olmadıklarını ve taşınmaz üzerinden fiili tasarruflarının bulunmadığını bu nedenle aleyhlerine husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazın imar planı içerisinde kaldığını bu nedenle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece derdestlik nedeniyle davanın reddine dair önceki tarihli karar, Dairece "Mahkemenin derdestlik dava şartına engel teşkil ettiği kabul edilen ve davacı tarafça daha önce açılan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/403 Esas - 2011/48 Karar sayılı dava dosyasının açılmamış sayılmasına karar verildiği, açılmamış sayılan bir davanın derdestliğinin işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 aylık süre ile sınırlı olduğu, ayrıca açılmamış sayılma kararının kesinleştirilmesi gerekmediği, hal böyle olunca bahsi geçen dosyanın eldeki dava yönünden derdestlik dava şartına aykırılık teşkil etmeyeceği, bu nedenle işin esasına girilerek deliller ışığında karar verilmesi’’ gerekçesiyle bozulmuş; Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda kırmızı renk ile taralı olarak gösterilen 352,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın arsa vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davalarına ilişkin uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi için davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının her türlü tereddütten uzak biçimde, bilimsel verilere uygun olarak
belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda çekişmeli taşınmaz kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılmış olup, davacı çekişmeli taşınmazın adına tapuda kayıtlı komşu taşınmazların devamı olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Yerel mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün davacının zilyetliğinde olup olmadığı usulüne uygun şekilde araştırılmamış, hüküm kurulurken yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarıyla yetinilmiş, keşif mahallinde alınan beyanlar bilimsel esaslara uygun bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, bu anlamda taşınmaza ait ortofoto ve uydu fotoğrafları dosyaya getirtilip, ehil bilirkişi aracılığıyla yöntemince incelenmek suretiyle taşınmazın tespitten önceki vasfı belirlenmemiş, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliği hususunda rapor alınmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu alana ait, temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto görüntüleri ile kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, kadim yol olup olmadığı, taşınmazın iddia edildiği gibi davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanım mevcut ise şekli ve süresi, dava tarihine kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında, olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle yol niteliğinde olup olmadığını, zeminde hangi amaçla kullanıldığını bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; ortofoto görüntüleri ile uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, çekişme konusu taşınmaz bölümünün bulunduğu yerin uydu fotoğrafları üzerinde işaretlenmesi suretiyle, taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak kullanılmaya ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak rapor düzenlettirilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.