Esas No: 2021/8933
Karar No: 2022/2107
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8933 Esas 2022/2107 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/8933 E. , 2022/2107 K.Özet:
Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz incelemesi sonucunda, takibe konu edilen ceza mahkemesi kararının takip tarihi itibariyle kesinleşip kesinleşmediği araştırılması gerektiği ve kesinleşmediği tespit edilirse işlem yapılması, kesinleştiği belirlenirse ise vekalet ücretine faiz hesaplaması yapılması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu tarafından ilamda hükmedilen maddi ve manevi tazminat alacağına işletilen faiz miktarının fahiş olduğu iddiasına rağmen, faizin başlangıç tarihi gözetilerek işlemiş faiz miktarında fazla talep olmadığı görülmüştür. Kararın kanuni dayanağı olarak, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddesi, 5271 Sayılı CMK’nun 142. maddesi ve 694 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 144. maddesi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Alacaklı tarafından başlatılan örnek 4-5 ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; işlemiş faiz miktarının fahiş olduğunu, takibe dayanak ilam kesinleşmeden infaz edilemeyecek ilamlardan olduğu nedenle kesinleşme tarihinden itibaren vekalet ücreti alacağının muaccel hale geleceğini ve faiz istenebileceğini ileri sürerek takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği görülmektedir.
Ceza Mahkemelerinin, tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri ilamlı icra takibine konu edilebilir. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Mahkumiyet kararının eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de hüküm kesinleşmedikçe asla tabi olarak infazı istenemez.
Aynı şekilde 25.08.2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 694 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 144. maddesi ile 5271 Sayılı CMK’nun 142. maddesine eklenen 10. fıkrası ile "Tazminata ilişkin mahkeme kararları kesinleşmeden icra takibine konulamaz..." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Öte yandan, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde faizin kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekir. (İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 24...1995 tarih 1994/2 Esas-1995/2 Karar sayılı kararı ve HGK'.nun 05.04.2000 tarih, 2000/12–739 Esas-2000/746 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere)
Somut olayda; takibe konu edilen ... .... Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2019 tarih ve 2019/231 E. 2019/450 K. sayılı ilamı ceza mahkumiyeti içermeyip haksız tutuklama nedenine dayalı olarak tesis edilen ve müstakilen tazminata ilişkin hüküm olup, mahkeme ilamında açıkça “...30.712,93 TL. Maddi tazminatın gözaltı tarihi olan 10.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile...35.000,00 TL. manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 10.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine,...” hükmedilmiştir.
Buna göre şikayetçi borçlu tarafından her ne kadar ilamda hükmedilen maddi ve manevi tazminat alacağına işletilen faiz miktarının fahiş olduğu iddia edilmiş ise de; takip talebi ve icra emrinde talep edilen maddi ve manevi tazminat alacağı yönünden faizin başlangıç tarihi gözetildiğinde işlemiş faiz miktarında herhangi bir fazla talep olmadığı görülmekle beraber, ilamda alacaklı lehine hükmedilen vekalet ücreti alacağının yukarıda belirtilen yasa hükümlerine göre kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale geleceği nazara alınarak kesinleşme tarihinden itibaren faiz hesaplaması yapılması gerekmektedir.
O halde mahkemece; takip konusu ceza mahkemesi kararının takip tarihi itibariyle kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş olduğunun tespit edilmesi halinde 5271 Sayılı CMK’nun 142/10. maddesi gereği işlem yapılmasına, kesinleştiğinin belirlenmesi durumunda ise takip konusu yapılan vekalet ücretinin, kararın kesinleşme tarihinde muaccel hale geleceği nazara alınarak kesinleşme tarihinden itibaren faiz hesaplaması yaptırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, karar tarihi esas alınarak yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin 09/06/2021 tarih ve 2020/2617 E.-2021/1733 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2020 tarih ve 2020/347 E. - 2020/664 K. sayılı kararının BOZULMASINA, harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.