Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/7301 Esas 2022/2308 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7301
Karar No: 2022/2308
Karar Tarihi: 24.02.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/7301 Esas 2022/2308 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Borçlu tarafından ilama dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında, borçluların iddiasına göre takip dayanağı ilamda faiz konusunda bir açıklık bulunmadığı ve takipteki alacak kalemlerine en yüksek işletme kredisi faizi talep edildiği öne sürülerek iptal istemiyle icra mahkemesine başvuruldu. Ancak mahkeme, takip talebinin yasalara uygun olduğunu belirterek şikayeti reddetti. Borçlular temyiz etti ve Yargıtay Hukuk Dairesi, yasal faize göre hesaplanması gereken borcun tarih aralığı itibarıyla işlemiş faiz miktarının denetlenerek bir karar verilmesi gerektiğini belirtti ve mahkeme kararını bozdu. İİK'nun 58/1. ve 58/3. maddelerinin gereklilikleri de hatırlatıldı. Kararda ayrıca, ilamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümünde belirtilen şekilde aynen infaz edilmesi gerektiği, yorum yapılmasının yanlış olduğu ifade edildi. İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca, mahkeme kararı bozuldu ve ilgiliye iade edildi.
İlgili Kanun Maddelerinin Açıklamaları:
- İİK'nun 58/1. maddesi, takip talebinde alacaklı ve varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin adı, soyadı, vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerinin yazılı olmasını gerektirir.
- İİK'nun 58/3. maddesi ise faizli alacaklarda faizin miktarı ve işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin belirlenmesi gerektiğini belirtir.
- İİK'nun 366. maddesi, temyiz edilen kararların bozulabileceğini düzenler.
- HUMK'nun 428. maddesi ise bozma kararı verilmesi halinde, karar
12. Hukuk Dairesi         2021/7301 E.  ,  2022/2308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından, ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde; borçluların, takip dayanağı ilamda faiz konusunda bir açıklık bulunmadığı, buna rağmen takipteki alacak kalemlerine en yüksek işletme kredisi faizi talep edilerek takip başlatıldığını ileri sürerek icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; her ne kadar takip talebi ve icra emrinde en yüksek işletme kredisi faizi yazılmış ise de, dosya borcunun yasal faize göre hesaplandığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
    İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 gün ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. sayılı ilamları).
    İİK'nun 58/1. maddesine göre takip talebinde (alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı, vergi kimlik numarasının, şöhret ve yerleşim yerinin yazılı olması) ve ayrıca aynı Kanunun 58/3. maddesine göre de, ( ... faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi )' nin belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
    Somut olayda takip talebinde dayanak ilamın tarih ve numarası açıkça yazılmış ve ilam örneği de dosyaya sunulmuştur. Bahsi geçen ilamda 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/12/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline hükmedildiği ancak alacaklı tarafından takip talebinde, tüm alacak kalemleri yönünden 21/06/2012 -17/05/2013 tarihleri arası için yasal faizi talep edildiği, görülmektedir.
    O halde; alacaklının takip talebiyle bağlı olduğu gözetilmek suretiyle, alacaklı tarafından sınırlı tutulan tarih aralığı itibarıyla talep edilen işlemiş faiz miktarı denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken varsayıma dayalı ve yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olarak ve alacaklının talebini aşar şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara