Esas No: 2006/303
Karar No: 2006/309
Karar Tarihi: 24.5.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/303 Esas 2006/309 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.Asliye Mahkemesince hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 22.12.2003 gün ve 746-1017 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 11.11.2004 gün ve 4414-13088 sayılı ilamı ile, (....1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, buğday alımında şef-eksper olarak görev yapan davalı Ahmet Aycan Akkan"ın makarnalık buğday fiyatından yemlik buğday alarak, diğer davalının da makarnalık buğday fiyatından yemlik buğday satması sonucu davacı idarenin zararına yol açtıkları iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalı idare görevlisinin alımını yaptığı, diğer davalının sattığı buğdayın zaten makarnalık buğday olduğu, ayrıca dava açılmadan anılan buğdayların makarnalık buğday olarak satıldığı dolayısıyla davacının zararının doğmadığı gerekçesiyle taraf beyanları gereği davanın konusu kalmadığından ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava açılmasına davacının neden olduğu gerekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacının sorumluluğuna karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dosya kapsamına göre davalılar tarafından satımı ve alımı yapılan, buğday ekmeklik buğdayla karıştırılmış makarnalık buğdaydır.Bu haliyle davalılar davanın açılmasına sebebiyet vermişlerdir. Kaldı ki, dava 9.8.2001 tarihinde açılmış, dava konusu buğdaylar 29.11.2001 tarihinde dosyaya sunulan fatura karşılığında Pastavilla Makarnacılık şirketine ekmeklik buğdayla karışmış haliyle satılmıştır. Davacı vekilinin 27.6.2002 tarihli dilekçesiyle belirttiği gibi davacının zararı yargılama sırasında gerçekleşen bu satış nedeniyle ortadan kalmıştır. O halde, davanın açılmasına davalılar sebebiyet verdiğinden ve zarar yargılama sırasında ortadan kalktığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulmaları gerekir.
Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.