Esas No: 2022/807
Karar No: 2022/2707
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/807 Esas 2022/2707 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/807 E. , 2022/2707 K.Özet:
Borçlu tarafından sözlü kira akdine dayalı olarak başlatılan takipte, borçlu itirazda bulunmuş ancak kira akdine karşı çıkmadığı için İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi gereği kira ilişkisi kesinleşmiştir. Borçlunun itirazı ise talep edilen tutarın doğruluğu konusunda yapılmış bir itirazdır ve alacaklı tarafından yazılı belgeyle desteklenmemiştir. Mahkeme borçlunun itirazında kabul ettiği kira bedelleri üzerinden alacağın hesaplanması gerektiğine karar vermiştir ancak bu yanılgılı bir karar olduğu için Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Kararın İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 62. maddesi konusunda detaylı açıklamalar içermesi gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi gereği borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur.
- Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise, akdi kabul etmiş sayılır.
- İİK'nin 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin kesinleşme koşulu borçlunun kira ilişkisine açıkça karşı çıkmamasıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; örnek 13 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yaptığı itirazın kaldırılması ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise, akdi kabul etmiş sayılır. Borçlunun kira ilişkisine açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nin 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Öte yandan kira akdini, kira bedelini ve ödeme zamanı ile şeklini kanıtlama yükümlülüğü davacı alacaklıya, kira paralarının ödendiğini ispat külfeti de davalı borçluya aittir.
Somut olayda, sözlü kira akdine dayalı olarak başlatılan takipte, 15/06/2019 – 15/05/2020 dönemine ilişkin 1 yıllık kira bedelinin tahsili ile birlikte taşınmazın tahliyesinin talep edildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinde; kira akdine karşı çıkılmadığı, kira bedellerinin 15/06/2019 - 01/01/2020 tarihleri arasında 750 TL, 01/01/2020 – 01/01/2021 tarihleri arasında 860 TL olduğu ve takip öncesi tamamının ödendiği, bu nedenle herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla borca, ödeme emrine ve faize itirazda bulunduğu görülmüştür.
Borçlunun takibe vaki itirazı, talep edilen kira miktarına yönelik itiraz niteliğinde olup alacaklı tarafından aylık kira bedelinin takip talebi ile istenen miktarda olduğuna ilişkin yazılı belge ibraz edilmemiştir. Bu durumda alacağın hesaplanmasında borçlunun itirazında kabul ettiği aylık kira miktarlarının esas alınması gerekir.
O halde, mahkemece, borçlunun itirazında kabul ettiği kira bedelleri üzerinden kira alacağının hesaplanması ile tespit edilen miktar üzerinden itirazın kaldırılması ile icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 09/12/2021 tarih ve 2021/2795 E. - 2021/3423 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 04/08/2021 tarihli ve 2021/189 E. - 2021/261 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.