Taraflar arasındaki “kayyımlık şerhinin kaldırılması, bedel tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 02.12.2003 gün ve 2000/54-2003/1932 sayılı kararın incelenmesi davalı kayyım vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 29.04.2004 gün ve 4557-5067 sayılı ilamı ile; (...Dava, vakıf taşınmazındaki kayyumluk şerhinin kaldırılması, taşınmazın vakıf adına tescilinin tespitiyle satış bedelinin tahsili isteğiyle sulh hukuk mahkemesine açılmış; sulh hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin 16.11.1999 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez.
Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde davacının görevli mahkemeye başvurarak tebligat yaptırması gerekir. (H.U.M.K.’nun 193. maddesi) 10 günlük süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilir.
Somut olayda görevsizlik kararı 16.11.1999 tarihinde kesinleştiği halde davacı vekili 08.12.1995 günü Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi isteğinde bulunmuştur. Görevsizlik kararının kesinleştiği gün ile başvurma günü arasında 10 günden fazla bir süre geçtiğinden görevli mahkemede görülen dava görevsiz mahkemede açılan davanın devamı sayılamaz.
Hal böyle olunca, H.U.M.K.’nun 193.maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasının hükme bağlanması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Kayyım vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, vakıf taşınmazdaki kayyımlık şerhinin kaldırılması, taşınmazın vakıf adına tescili ve satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Sulh Hukuk Mahkemesince davaya Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, tebligat işleminden sonra karar başlığı üzerine hükmün 16.11.1999 tarihinde kesinleştiği şerhi konulmuştur.
Davacı vekili 08.12.1995 günü Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği bir dilekçe ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmiş, Asliye Hukuk Mahkemesi önüne gelen dosyada işin esasına girmiş, yargılama yapıp davanın kabulüne karar vermiştir.
Özel Daire bozma kararında; “görevsizlik kararının 16.11.1999 tarihinde kesinleşmesine göre, 08.12.1995 günlü dilekçe ile yapılan gönderme başvurusunun süresinde olmadığından HUMK. m.193’e göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile kararı bozmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesince bozma kararı üzerine; davacının talebi ile Sulh Hukuk Mahkemesine yazı yazılıp dava dosyası da gönderilmiş ve görevsizlik kararının hangi tarihte tebliğ edildiğinin açıklanması istenmiş, Sulh Hukuk Mahkemesi yaptığı araştırma sonucu Asliye Hukuk Mahkemesine yazdığı 27.12.2004 tarihli yazı ile; “daha önce görevsizlik kararının 16.11.1999 tarihinde kesinleştiğine ilişkin olarak verilen meşruhatın maddi yanılgıya dayalı olduğunu, kesinleşme şerhi yazılırken zuhulen yalnız davalı Hazine vekiline kararın tebliğ edildiği 04.11.1999 tarihinin nazara alındığını, halbuki davacı vekiline görevsizlik kararının 29.11.1999 tarihinde tebliğ edildiğini ve bu durumda görevsizlik kararının 08.12.1999 tarihinde kesinleştiğini açıklamıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesi de bu yazıyı esas alıp, direnme kararına gerekçe yaparak, HUMK. M.193’e göre davacı tarafından yapılan gönderme başvurusunun süresinde olduğunu açıklayarak önceki kararında direnmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece bozmadan önce dosya arasında bulunmayan bir delili, bozmadan sonra araştırıp, direnme kararına gerekçe yapılmakla, artık ortada bir direnme kararının varlığından söz etmek mümkün olmayıp, Özel Dairenin incelemesinden geçmeyen yeni bir hüküm bulunmaktadır.
Kurulan bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle kurulan yeni hükme yönelik davalı vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 10.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.