Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/7-241 Esas 2006/287 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/7-241
Karar No: 2006/287
Karar Tarihi: 10.05.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/7-241 Esas 2006/287 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/7-241 E.  ,  2006/287 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Altunhisar Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 26/01/2006
    NUMARASI : 2005/9 E- 2006/2 K.

    Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Altunhisar Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.03.2005 gün ve 2004/13 E. 2005/6 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 29.09.2005 gün ve 2005/2935-2819 sayılı ilamı ile; (...Kadastro sırasında 1803 parsel sayılı 39.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı Y.. Ü.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında davacının ölümü nedeniyle dava mirasçıları tarafından takip edilmiştir. Davacılardan B..ve A..Ü..davalarından vazgeçmişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 18.11.2004 havale günlü haritada (B) harfi ile işaretli 28063 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı Y..Ü..mirasçıları adına, aynı haritada (A) harfi ile işaretli 11437 m2 yüzölçümündeki kesimin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı hazinenin temyizi dava konusu 1803 parsel sayılı taşınmazın, uzman bilirkişi haritasında (B) harfi ile işaretli 28.063 m2 yüzölçümünde davacılar adına tescile karar verilen bölümle ilgili hükme yöneliktir.
    Dava konusu 1803 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tesbitine dayanak yapılan, davalı Hazinenin dayandığı 4753 ve 5618 sayılı yasalar uyarınca oluşan tapu kaydının kapsamında kaldığı, yanlar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, esasen bu olgu mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle de belirlenmiştir. Uyuşmazlık tapu kaydının oluştuğu dönemden önce davacılar yararına dava konusu taşınmazın temyize konu kesimi üzerinde 3402  sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 46/1.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanmasından ibarettir.
    1803 parsel sayılı taşınmazın temyize konu kesimi üzerinde, davacıların hazine tapusunun oluştuğu dönemden önce iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliklerinin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın, temyize konu bölümünün, kültür arazisi niteliğinde olmadığı, uzman ziraatçi bilirkişi raporunun içeriğiyle saptanmıştır. Bu olgular karşısında hazine tapusunun oluştuğu günden önce davacılar yararına temyize konu bölüm üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 46/1.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğinin mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiğinin kabulü gerekir. Bu olgular dikkate alınarak dava konusu 1803 parsel sayılı taşınmazın temyize konu bölümüne yönelen davanın da reddine, taşınmazın tümünün davalı hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de Y.. mirasçılarından B..ve A.. Ü..’in yöntemine uygun şekilde davadan feragat ettikleri saptandığına göre, temyize konu bölümün Y..mirasçılarından feragat etmeyen K.., A..ve A.. mirasçıları adına payları oranında tesciline, davalarından vazgeçen B.. ve A..nin miras paylarının ise davalı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu olgununda gözardı edilmiş olması dahi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ  EDEN  : Davalı Hazine
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
     Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    Öte yandan, her ne kadar Özel Daire bozma kararının son paragrafının ikinci kısmında; kabule göre mahkemece verilen kararın da yanlış olduğu belirtilerek bir bozma yapılmışsa da, kabule göre yapılan bozmaya karşı direnilmesi mümkün olmadığından, bu kısım Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun inceleme kapsamı dışında bırakılmıştır.
    S O N U Ç : Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.05.2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

     

     

     

     


     
     
     

     


     


     
     
     

    Hemen Ara