Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10542 Esas 2022/3303 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10542
Karar No: 2022/3303
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10542 Esas 2022/3303 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Borçlu, alacaklının kambiyo senedine dayalı haciz yoluyla takibine itiraz etti. Borçlu, takip konusu senedin taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında verildiğini ve alacaklının protokolde yerine getirmediği edimleri ileri sürerek takibin iptalini talep etti. Mahkeme, itirazı reddetti ancak istinaf başvurusunda borca itirazın kabul edilmesi ve takibin durdurulması gerektiğine karar verildi. Böylece İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı bozuldu ve takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi edildi.
Kanun maddeleri:
- TTK'nun 776/1-b maddesi: Bono veya emre yazılı senet, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermelidir.
- İİK'nun 169/a-5. maddesi: Takibin durdurulması gerektiği hallerden biri, itirazın kabul edilmesidir.
- İİK'nun 364/2. maddesi ve HMK'nun 373/1. maddesi: Yargılama usulü hakkında hükümler.
12. Hukuk Dairesi         2021/10542 E.  ,  2022/3303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından 05.10.2019 vadeli ve 100.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı borçlu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, takip konusu bononun taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında verildiğini, protokole göre alacaklının kendi edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddedildiği görülmektedir.
    TTK'nun 776/1-b maddesine göre, bono veya emre yazılı senet; kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermelidir.
    Somut olayda, borçlu tarafından ibraz edilen ve taraflar arasında düzenlenip imzalanan 30/05/2019 tarihli Taşınmaz Satış Sözleşmesi başlıklı belgenin incelenmesinde "satışa konu taşınmazın 15/09/2019 tarihinde iskan ruhsatının alınması ve harçlarının alıcı tarafından ödenmesi kaydı ile anahtar teslim olarak teslim edilecektir. Aydın ili ... 116 ada/1 B Blok Zemin +1 Kat:2 No’lu bağımsız bölüm taşınmazın tamamı 900.000 TL. bedelle satışı konusunda taraflar anlaşmışlardır. Alıcı tarafından satıcıya bu protokolün imzalanması ve tapu satışından önce 200.000 TL verilecektir. … kalan 700.000 TL’nin 135.000 TL’si 07/06/2019 tarihinde, 200.000 TL’sı 05/08/2019 tarihinde, 100.000 TL’si 05/10/2019 tarihinde, 100.000 TL'si 05/12/2019 tarihinde ödenecektir.’’ ibarelerinin yer aldığı görülmektedir.
    Öte yandan alacaklı vekili 13/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle “taraflar arasında akdedilen taşınmaz satış sözleşmesine göre taşınmaz satış bedeline karşılık davacıdan dava konusu bono dahil olmak üzere bono teslim alınmıştır. İskan ruhsatının alınması her ne kadar sözleşmede 15.09.2019 tarihinde kararlaştırılmış ise de; müvekkil tarafından iskan ruhsatı süresinden evvel 30.06.2019 tarihinde alınmıştır. Tapu kayıtları ile de sabit olduğu üzere taşınmazın davacının kızına tapuda devir ve tescil edildiği de açıktır. Müvekkil tarafından davacıya sözleşmede belirtilen taşınmazın tapu devri yapılmış, taşınmaz davacıya teslim olmuş,iskan ruhsatı süresinden evvel alınmıştır. Davacı ile müvekkil arasındaki sözleşmedeki müvekkil tarafından üstlenilen edimler yerine gerilmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmekle, söz konusu protokolden ve alacaklının cevap dilekçesinden anlaşıldığı üzere protokolün taraflara karşılıklı edimler yüklediği ve takibe konu senedin protokol kapsamında verildiği tartışmasız olup, alacağın varlığı, miktarı ve tahsili yargılamayı gerektirmektedir.
    O halde, mahkemece yukarıda izah edilen sebeplerle borca itirazın kabulü ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ :
    Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 14/09/2021 tarih ve 2021/65 E. - 2021/2113 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 29/09/2020 tarih ve 2019/532 E. - 2020/394 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara