Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/9166 Esas 2022/3505 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9166
Karar No: 2022/3505
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/9166 Esas 2022/3505 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararda, alacaklıların anonim şirketlerin hisse senetlerinin haczi için müzekkere yazarak yapılan işlemlerin hukuksuz olduğu iddiasıyla dava açtığı ancak mahkeme tarafından reddedildiği, bu kararın borçlu tarafından istinaf edilerek Bölge Adliye Mahkemesi tarafından iptal edildiği anlatılmaktadır. Kararda, anonim şirketlerde pay senedi veya ilmühaber çıkarılmadığı durumda, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ edilerek haczedilebileceği belirtilmiştir. Haciz işleminin yapıldığı tarihte pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığına dair resmi kayıt, defter ve belgelerin uzman bilirkişi aracılığıyla incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, İİK'nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek, bu maddeler açıklanmıştır. İİK'nun 94/1. maddesinde şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkarılmadığı durumlarda, borçlunun şirketteki payının icra dairesi tarafından şirkete tebliğ edilerek haczedilebileceği hüküm altına alınmıştır. İİK'nun 88. maddesinde ise haczedilen paraların, senetlerin, altın ve gümüş gibi değerli şeylerin icra dairesi tarafından muhafaza edileceği ve bu şeylerin haczi için fiilen el konulması gerektiği belirtilmektedir.
12. Hukuk Dairesi         2021/9166 E.  ,  2022/3505 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda özetle; şirket hisselerine icra müdürlüğünce İİK’nun 94. maddesi gereğince konulan hacizlerin dayanaksız olduğunu ileri sürerek konulan hacizlerin iptalini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetin usulden reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, pay senedi veya bunların yerine çıkarılan ilmühaberlerin haczi için taşınır mal hükümlerine göre bunların fiilen haczedilmesi gerektiği, bunların muhtıra tebliği ile haczinin mümkün olmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile şikayete konu 11.07.2019 tarihli muhtıra çıkarılmak suretiyle yapılan haczi işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    01.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 133. maddesine göre, sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 09.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir.
    İİK'nun 94/1. maddesinde açıkça; "...Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir..." hükmü yer almaktadır.
    Anonim şirkette, payın (hissenin) hisse senedine bağlanması zorunlu değildir. Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir, devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir.
    Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir (İİK. m. 94/1 C.3). Buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değildir. İcra müdürü, İİK’nun 94/l C.3 hükmüne göre, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebilir. Bu ihbarnamede (bildiride), borçlunun anonim şirketteki çıplak payının haczedildiği, bu haczin pay defterine işlenmesi, ilerde hisse senedi (veya ilmuhaber) çıkarılması halinde, borçlunun (çıplak) payına düşen hisse senetlerinin (veya ilmuhaberlerin) borçluya verilmeyip, icra dairesine (dosyasına) teslim edilmesi, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatın bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken tüm müşterek tasarruflar ve kararlar için, borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınması gerektiği (anonim şirkete) ihbar edilir (bildirilir). Böylece, borçlunun, haczedilen çıplak payı üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olduğu (İİK. m. 86. m. 94/1 C.6) anonim şirkete bildirilmiş ve buna aykırı davranışlara karşı gerekli muhafaza tedbirleri (İİK. m. 90) alınmış olur.
    İcra dairesinin bu ihbarnamesini (haciz bildirisini) alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorundadır; ancak, çıplak pay haczi, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, haciz bildirisinin anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılır (İİK. m. 94/1 CA Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, s. 392, 393).
    İİK'nun 88. maddesinin birinci fıkrasına göre ise, haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Bu fıkrada yazılan şeylere icra dairesi tarafından el konulması, bunların haczi için geçerlik şartıdır. Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 486/2, 490, 645, 647 ve 654. maddeleri uyarınca kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK'nun 88. maddesinin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca, evraka fiilen el konulması zorunludur. (Dairemizin 2020/6881 Esas, 2021/3016 Karar nolu ve 17/03/2021 tarihli kararı)
    Somut olayda, dosyada mevcut haciz işlemlerinin tarihleri dikkate alındığında 6102 sayılı TTK’nun 133. maddesinin yürürlük tarihinden sonra olduğu, borçlunun şirket hisseleri üzerine ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmak suretiyle haciz uygulandığı, adı geçen şirketlerin icra dairesine sunduğu 23.07.2019 tarihli beyan dilekçesinde, haczin pay defterine işlenmesinin hukuken mümkün olmadığının belirtildiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün mahkemeye hitaben sunduğu 03.01.2020 tarihli cevabi yazısından ise söz konusu şirketlerin hisse senedi ihraç edip etmediklerinin sicil kayıtlarından tespitinin mümkün olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince uzman bilirkişi aracılığıyla haciz müzekkeresinde adı geçen anonim şirketlerin resmi kayıt, defter ve belgeleri incelenmek suretiyle, haczin yapıldığı tarih itibariyle pay senedi çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılarak, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda İİK'nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 20.05.2021 tarihli, 2020/2110E.- 2021/1501 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara