Esas No: 2021/10286
Karar No: 2022/3466
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10286 Esas 2022/3466 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/10286 E. , 2022/3466 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi, çek üzerine kambiyo senetleri haczine ilişkin icra takibinde, borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve borca itirazları olduğu gerekçesiyle takibin durdurulmasını talep ettiğini ancak alacaklı tarafından yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği için takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin hukuka uygun olmayan kararını bozmuştur. Kanun maddelerine göre alacağın tutarı, faizinin miktarı ve hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği, takip talebinde belirtilmelidir. Ayrıca takip talebinde, kayıtların ödeme emrinde yer alması gerekmektedir. Bu noksanlık, takibin her safhasında re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır:
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesi'nin 3. fıkrası
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 60. maddesi'nin 1. fıkrası'nın 1. bendi
- 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364/2. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun asıl ve birleşen dosyalarda icra mahkemesine başvurularında, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla birlikte borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince birleşen davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, asıl dava olan borca itirazın reddine karar verildiği, borçlu tarafından bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulmalıdır (HGK.nun 12/05/1999 tarih ve 1999/12-271 E. - 99/301 K.sayılı kararı).
Somut olayda, hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır.
O halde ilk derece mahkemesince, takip talebi ve ödeme emrinde 714.249,64 USD yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden asıl ve birleşen dosyalarda takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin, kamu düzeni nedeniyle re'sen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 09/07/2021 tarih ve 2019/3101 E. - 2021/1523 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31/10/2019 tarih ve 2019/136 E. - 2019/995 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.