Esas No: 2021/11918
Karar No: 2022/3565
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11918 Esas 2022/3565 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/11918 E. , 2022/3565 K.Özet:
Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan takip davasında borçlu, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu belirtmiş ve tebligatın öğrenildiği tarihi göz önünde bulundurarak itiraz etmiştir. Ancak mahkeme, davanın 7 günlük yasal süreden sonra açıldığı gerekçesiyle itirazı reddetmiştir. Borçlu tarafından yapılan temyiz itirazı sonucunda, yasal süre içinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek, İİK'nun 16. maddesi gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 5311 sayılı Kanun ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 364/2. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi açıklayıcı bir şekilde yer almaktadır. Karar temyiz edilerek bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Davalı (Temlik Eden ) : ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hakkında başlatılan ilamlı takipten 23/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu, ipotekli taşınmazın dava dışı borçludan satın alındığını, taşınmazın üzerine konulan ipoteğin teminat ipoteği niteliğinde olduğunu, borcu bulunmadığını belirterek takibin iptalini talep etmiş, aynı gün verdiği ek beyan dilekçesi ile de icra dosyasından gönderilen tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmediğini, usulsüz tebligattan 23/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davanın 7 günlük yasal süreden sonra açıldığından bahisle reddine karar verildiği, bölge adliye mahkemesince borçlunun istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir.
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 06/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/11/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda; takipten 23/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirttiği, aynı gün verdiği dilekçe ile de yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, borçlunun isteminin süreden reddine karar verilmişse de borçlunun, usulsüz tebligat şikayetini içeren dilekçesini, öğrenme tarihi olarak belirttiği tarihe göre süresinde sunduğu, böylece İİK'nun 16. maddesi gereğince yasal 7 günlük sürede itirazda bulunduğu görülmüştür.
O halde, mahkemece, süresinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin incelenerek karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi'nin 01/10/2021 tarih ve 2021/833 E.-2021/1738 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih ve 2020/650 E.- 2021/202 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.