Esas No: 2021/8374
Karar No: 2022/3649
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/8374 Esas 2022/3649 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/8374 E. , 2022/3649 K.Özet:
Alacaklı banka tarafından borçlulardan ipotekli taşınmaz malike-manuel borçlu davaları açılmış, limit ipoteğine dayalı olarak ilamlı takip başlatılmış ve taşınmazların düşük bedelle satılıp paraya çevrilmesi gerçekleştirilmiştir. Davacı borçlular, dosyadaki tebligatların usulsüz yapıldığını ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuşlardır. İlk derece mahkemesi şikayetin kabulü ile takibin davacılar yönünden iptali kararı verirken, istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar vermiştir. Kararda, İİK'nun 150/1 ve 68/b maddeleri hakkında açıklamalar yapılmaktadır. İpotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için alacaklı tarafından, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ipotekli taşınmaz maliklerine ihbar yapılmadıkça, onlar yönünden borç muaccel olmadığından hakkında icra takibi başlatılamaz. Şikayet süresinin takip sonuçlandıktan sonra başvurulabileceği belirtilirken, kabul edilen kararın isabetsiz olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Detaylı kanun maddeleri şu şekildedir: İİK'nun 150/1 ve 68/b maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından borçlulardan ipotekli taşınmaz maliki-borçlu ... ve ... aleyhine hesap katı ihtarı ile limit ipoteğine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, şikayetçi- borçlular taşınmazları üzerine haciz uygulandığını ve yasal prosedürler yerine getirilmeden düşük bedelle satış işleminin yapıldığını, dosyadaki tebligatların usulsüz yapıldığını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin davacılar yönünden iptali ile davalı ...Ş. yönünden pasif husumet nedeniyle reddine karar verildiği, alacaklı tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucunda ise Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulü ile davacı borçlular yönünden icra emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür.
İİK'nun 150/ı maddesinde; ''Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar'' düzenlemesine yer verilmiştir.
İİK'nun 68/b maddesinde ise; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK'nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Anılan madde hükmü gereğince, ipotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. İİK'nun 16/2.maddesi gereğince Kat ihtarı tebliği usulsuz ise süreli şikayete hiç yapılmamış ise süresiz şikayete tabidir.
Öte yandan gerek süreli gerek süresiz şikayet ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz. (Dairemizin 2015/32094 Esas, 2016/2114 Karar no ve 26/01/2016 tarihli kararı)
Somut olayda; yukarıdaki yasal düzenlemelerde anlatıldığı üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte davacı borçlulara gönderilen kat ihtarlarının usulsüz olduğuna ilişkin şikayet süreli olup, takibe konu gayrimenkullerin (12/06/2008 tarihinde) yapılan ihale sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilip akabinde (alacaklı vekilinin talebi üzerine 23/09/2009 tarihli) Rehin Açığı Belgesi düzenlenerek icra takibi sonuçlandırıldıktan sonra (11/01/2017 tarihinde) şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı gerek süreli gerekse de süresiz şikayet yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 08/06/2021 tarih, 2020/2238 E. - 2021/1538 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.