Esas No: 2022/1605
Karar No: 2022/3868
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1605 Esas 2022/3868 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/1605 E. , 2022/3868 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın kanun yararına temyizen tetkiki ... Bakanlığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlu ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğu, borçlunun eşi ...' ın, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurduğunu belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, kısa kararda vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmadığı, gerekçeli kararda ise 44.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine ilk derece mahkemesince verilen ek karar ile istinaf başvurusu süresinde olmadığından istinaf talebinin reddine hükmedildiği, iş bu ek karara karşı da istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği, şikayetçi tarafından ... Bakanlığı’na yönelttiği dilekçe ile kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur.
İİK'nun 4. maddesi gereğince icra mahkemesi, icra müdürlüğü işlemine karşı yapılan şikayetlerle itirazları incelemeye görevlidir. İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler. Ancak dava niteliği taşıyan ve apaçık genel mahkemelerin görevine girdiği belli olan, örneğin; boşanma, tapu iptal ve tescil, nüfus, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi...vb. davalar hakkında ise görevsizlik kararı vermeleri gerekmektedir.
T.C. ... Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 01.02.2022 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde her ne kadar uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş ise de; Şikayetçi 3. kişinin taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 4. maddesi gereğince icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması zorunludur.
İİK.nun 96.ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet niteliğinde olup şikayeti reddedilen şikayetçi aleyhine, mahkemece, avukatlık asgari ücret tarifesinin 11/3.maddesi gereğince, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
HGK'nun 24.06.2006 tarih ve 2006/21-198 E. - 2006/249 K. sayılı ilamında; "Mahkeme kararına karşı yapılan davacı temyizi, kısa kararın tefhiminden itibaren süresi içinde yapılmamış ise de, kısa kararın, HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen hususların hepsini kapsamadığı görülmektedir. Bu nedenle mahkemece tesis edilen temyiz dilekçesinin reddine dair kararın kaldırılması gerekmiştir" şeklinde karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda, borçlu kendisi aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini gerekçeli kararın tebliği ile öğrenmiş olup, vekalet ücreti ve yargılama giderine hasren yapılan istinaf talebinin süresinde olduğu bu nedenle ilk derece mahkemesinin 25.03.2020 tarih ve 2020/15 E. - 2020/684 K. sayılı ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, temyiz incelemesine geçilmekle;
Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esasının vekalet ücreti ve yargılama giderine hasren incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde istinaf başvurusunun reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: T.C. ... Bakanlığı'nın kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin kısmen yerinde olduğunun kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 28.09.2021 tarih ve 2020/1907 Esas – 2021/2046 Karar sayılı kararının, 6100 sayılı HMK’nın 363/2. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazetede yayınlanması için T.C. ... Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 24.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.