Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/1-233 Esas 2006/262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/1-233
Karar No: 2006/262

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/1-233 Esas 2006/262 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, teknik bilirkişi tarafından kadastral yöntemlere uygun takometrik aletle ölçüm yapılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece yukarıda yazılı olan ilkelere göre yerinde yeniden keşif yapılarak infaza elverişli rapor düzenlettirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmuştur.
HUMK'nun 429. maddesi uyarınca yapılan bu kararda, çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları belirlenmeli, hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem pafta da hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı, bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını var
Hukuk Genel Kurulu         2006/1-233 E.  ,  2006/262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/09/2005
    NUMARASI : 2005/166-276

    Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi ve yıkım" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gerede Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.2004 gün ve 2004/122-343 sayılı kararın incelenmesi davalı  tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 27.4.2005 gün ve 4814-5172    sayılı ilamı ile, (...Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada  çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak  beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır.Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan  uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem pafta da hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı;bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; teknik bilirkişi tarafından, kadastral yöntemlere uygun takometrik aletle ölçüm yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda yazılı olan ilkelere göre yerinde yeniden keşif yapılarak infaza elverişli rapor düzenlettirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken,eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalı
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
     Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ:Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 3.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara