Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2273 Esas 2015/985 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2273
Karar No: 2015/985
Karar Tarihi: 27.05.2015

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2273 Esas 2015/985 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanık hakkında \"kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma\" suçundan dolayı, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkûmiyet kararı vermiştir. Ancak, yapılan incelemede, kararın hukuki değeri olmadığı ortaya çıkmıştır. Sanık hakkında aynı suçtan başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, TCK'nin 191. maddesi çerçevesinde \"hükmün açıklanmasının geri bırakılması\" kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın bu suçu daha önce işlediği suç nedeniyle yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle düşmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nin 191. maddesi, TCK'nin 191. maddesinin 5. fıkrası, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası.
20. Ceza Dairesi         2015/2273 E.  ,  2015/985 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanık hakkında “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince 26.04.2007 tarihinde verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, tebliğnamede belirtilen, sanığın temyiz isteğinin 06.11.2007 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik sayılması gerektiğine ve sonraki işlemlerin hukuki değerden yoksun olduğuna ilişkin düşünce benimsenmeyerek, 04.12.2008 tarihli mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
    Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
    b) Sanığın bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
    Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara