Esas No: 2021/11867
Karar No: 2022/4100
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11867 Esas 2022/4100 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/11867 E. , 2022/4100 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin, alacaklı ve borçlu tarafından yapılan istinaf başvurularının reddedilmesine ilişkin kararının temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Dairesi, ipotek borçlusunun mirasçısı tarafından ilamlı icra takibinde talep edilen faiz oranının fahiş olduğundan bahisle davanın kabulüne ve takibin iptaline ilişkin ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını kararlaştırdı. Ancak, mahkeme tarafından resen verilen limit aşımına ilişkin karar HMK'nun \"Taleple Bağlılık\" başlıklı 26. maddesiyle bağdaşmayan bir şekilde verildiği için bozuldu. Kararda belirtilen kanun maddeleri şöyle:
- TMK'nun 851. ve 881. maddeleri: İpoteğin üst sınırının (limit) belirlenmesiyle ilgili maddeler.
- TMK'nun 875. maddesi: İpotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, limiti aşması mümkün değildir.
- HMK'nun 26. maddesi: Hakim tarafların talep sonuçlarına uymak zorundadır; talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ile alacaklılardan ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1- İpotek borçlusunun mirasçısı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Alacaklı ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sair temyiz itirazlarının reddi ile,
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, ipotek borçlusunun mirasçısının, sair hususlarla birlikte talep edilen faiz oranının fahiş olduğundan bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce, faiz itirazı yönünden bilirkişi raporu aldırıldığı ve rapor doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine karar verilmekle birlikte, limit aşımı şikayeti bulunmamasına rağmen resen ipotek limiti olan 900.000,00-TL yi aşan kısımla ilgili takibin iptaline hükmedildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı hem alacaklı hem de borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
TMK'nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan ve muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK. 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K). Limit aşımına ilişkin şikayet, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir.
Öte yandan 6100 sayılı HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrası; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü amirdir.
Somut olayda, ipotek borçlusunun mirasçısı tarafından icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde limit aşımı iddiasında bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Limit aşımına ilişkin şikayet her ne kadar süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir ise de mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, resen bu hususun değerlendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, ilk derece mahkemesince, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen HMK'nun 26. maddesine aykırı olacak şekilde, limit aşımına dair resen karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Alacaklı ...'in temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 22/09/2021 tarih, 2020/2684 E. - 2021/2486 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/10/2020 tarih, 2019/437 Esas -2020/399 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.