Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/19-225 Esas 2006/256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/19-225
Karar No: 2006/256
Karar Tarihi: 03.05.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/19-225 Esas 2006/256 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/19-225 E.  ,  2006/256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 5.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 29/11/2005
    NUMARASI : 2005/358 E- 436 K.

    Taraflar arasındaki "menfi tespit (istirdat)" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 5.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.10.2003 gün ve 2000/1–2003/948 sayılı kararın incelenmesi davalı T. İ. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 25.04.2005 gün ve 2005/2935-4671 sayılı ilamı ile; (...Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı Mehmet Marşan"a borçlarına karşılık verdikleri boş bono bedelini ödediklerini ancak bononun iade edilmeden çalındığını ve davalıların eline geçtiğini belirterek müvekkillerinin takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli ciro yoluyla hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının senedi mal karşılığı olarak davalı Z. Y.isimli şahıstan ciro yoluyla aldığı savunmasında kanıtlayıcı bir delil sunamadığı gibi lehtar Z. Y."ında hayali bir şahıs olduğu, bu durumda davalının meşru hamil olmadığı, yapılan cironun da geçerli bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların ödedikleri 1.400.000.000.TL"nin ve %40 tazminatın davalı T. İ."dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı T. İ. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı vekili temyiz aşamasında vermiş olduğu 21.02.2005 tarihli dilekçesi ile davalılardan Zafer Yılmaz aleyhine açmış oldukları davayı atiye bıraktıklarını bildirmiştir. Bu durumda anılan davalı yönünden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    2- Diğer davalı T. İ..vekilinin temyizine gelince;
    Davaya konu bononun keşidecisi M.. C.. T.., kefili R.. T. T.. lehdarı davalılardan Z.. Y.. hamili ise diğer davalı T.. İ.."dır.
    Davaya konu senedi aracından çaldırdığı iddia edilen dava dışı M..M.."ın emniyete ilk müracaatında söz konusu bononun çalındığı hususunda bir bildirimi bulunmamaktadır. Ayrıca ceza mahkemesi kararında da senedin davalı Z.. Y.. tarafından diğer davalı hamil T..İ.."a ciro edildiği belirtilip ve hamil hakkında "sahte senet tanzimi" suçundan beraat kararı verilmiştir.
    Öte yandan TTK.nun 589.maddesinde "bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan ve namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez" hükmü yer almaktadır.
    Mahkemece açıklanan maddi vaka ve anılan yasa hükmü irdelenmeden eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davalılardan Talip İlhan vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, istirdat istemine ilişkindir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasına girişilmeden önce, Yerel Mahkemenin direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup, olmadığı ön sorun olarak tartışılmıştır.
    Ön sorunun konusunu oluşturan olgu şudur:
    Dava, bedeli lehdarına ödenen ancak, ödeme sırasında yanında olmadığı için lehdarınca iade edilemeyen, tanzim ve vade tarihi boş bulunan bononun, lehdarın arabasından çalınıp, tanzim ve vade tarihleri doldurulmak suretiyle takibe konulduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit istemiyle açılmış, sonradan yapılan ödeme nedeniyle davadaki istek istirdada dönüştürülmüştür.
    Yerel Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş; bu hüküm Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
    Yerel Mahkeme bozmanın (1) numaralı bendine uymuş ve bozmanın anılan bendi doğrultusunda yeni bir hüküm kurmuştur. Temyize konu kararın buna ilişkin bölümü yönünden, ortada Özel Dairece incelenmesi gereken yeni bir hüküm mevcuttur.
    Bozmanın (2) nolu bendi yönünden ise;
    Bozma ilamının (2) numaralı bendinde, Yerel Mahkemece maddi olgunun özellikleri ve T.T.K. nun 589. maddesi hükmünün irdelenmeksizin, eksik incelemeyle hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
    Yerel Mahkeme, temyize konu hükmünde, Özel Daire bozmasına konu önceki kararından farklı olarak, bozma ilamının (2) nolu bendinde gösterilen şekilde, hem maddi olgu ve hem de T.T.K.nun 589.maddesi çerçevesinde uyuşmazlığı yeniden değerlendirmiş; önceki kararında yer almayan bir gerekçeye dayanmıştır.
    Bu durumda, temyize konu karar bir direnme kararı değil; kısmen bozma ilamı doğrultusunda yapılan farklı bir değerlendirme sonucunda, kısmen de bozmaya uyulmak suretiyle oluşturulmuş, yeni bir hüküm niteliğindedir.
    Kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 03.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

     

     

    Hemen Ara