Esas No: 2022/2612
Karar No: 2022/4308
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2612 Esas 2022/4308 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/2612 E. , 2022/4308 K.Özet:
Borçlu tarafından yapılan icra takibinde, tedbir nafakasının sona erdiği gerekçesiyle yapılan fazla ödemenin iadesi talebinin reddedildiği ve şikayetin süreden reddine karar verildiği, borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir. İlamda yer alan tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesiyle yoksulluk nafakasına dönüşmediği, bu durumda nafaka isteminin reddi kararının kesinleştiği tarihe kadar olan nafaka alacağının hesaplanması gerektiği ve fazla ödeme bulunması halinde borçluya iadesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararda TMK'nun 169. ve 197. maddelerine ve HGK'nun 08.10.1997 tarihli ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K. sayılı kararına atıf yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Mahkemenin gerekçeli kararında takibe konu nafaka alacağının “haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak hükmedilen tedbir nafakası” niteliğinde olmasına rağmen “boşanmadan kaynaklanan tedbir nafakası” alacağı şeklinde yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
2-Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan nafaka ilamına dayalı ilamlı icra takibinde, borçlunun tedbir nafakasının son bulduğundan bahisle yapılan fazla ödemenin iadesi talebinin icra müdürlüğü tarafından reddine yönelik 04/02/2016 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verildiği, borçlu tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 02/05/2019 tarihli ve 2018/6828 E. - 2019/7580 K. sayılı ilamı ile takibe konu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan fazla ödemelerin hesaplanarak iade edilmesi yönündeki iddiaların ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olması nedeniyle, süresiz şikayet konusu yapılabileceğinden bahisle bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılama sonucunda şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İcra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak Hassa Aile Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli ve 2011/29 E. - 2012/381 K. sayılı karar içeriğinden; alacaklı... tarafından 02/02/2011 tarihinde haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası istemi ile açılan davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece, alacaklı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 175 TL tedbir nafakası ödenmesine hükmedildiği, kararın temyizen bozulması üzerine aynı mahkemenin 19/02/2014 tarihli ve 2013/293 E. - 2014/46 K. sayılı kararı ile alacaklının nafaka talebinin sübut bulmadığından reddine karar verildiği ve hükmün 19/01/2015 tarihinde kesinleştiği, Hassa Aile Mahkemesinin 03/06/2015 tarihli ve 2014/122 E. - 2015/154 K. sayılı kararı ile alacaklı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, alacaklı yararına aylık 150 TL tedbir nafakası ödenmesine, anılan nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve hükmün 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
TMK'nun 169. maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır.
Aynı Yasa'nın 197. maddesinde ise, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde taraflardan birinin istemi üzerine hakim tarafından alınacak önlemler düzenlenmiştir.
Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar.
Öte yandan, HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K. sayılı ve yine HGK'nun 2009/12-239 E. - 2009/268 K. sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra müdürlükleri ilamın hüküm kısmını dikkate alarak aynen infazı ile görevlidir. Sınırlı yetkili icra mahkemesinin, hükümde yer almayan bir hususu yorum yolu ile ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı yoktur. Ayrıca icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile de belirlenemez."
Somut olayda takibe konu ilamda, TMK’nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılık nedeninden kaynaklanan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez.
Bu durumda, takibe konu edilen alacak TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasına ilişkin olup, bu nafakanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesine kadar borçlunun nafaka ödeme yükümlülüğü devam eder. Anılan kararın kesinleştiği 19/01/2015 tarihi itibariyle borçlunun ödeme yükümlülüğünün sona erdiğinin kabulü gerekir.
O halde mahkemece, nafaka isteminin reddi kararının kesinleştiği 19/01/2015 tarihine kadar olan nafaka alacağının hesaplanması ve yapılan ödemeler dikkate alınarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle, fazla ödeme bulunup bulunmadığının tespiti ile, fazla ödeme bulunması halinde borçluya iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.