Esas No: 2021/6903
Karar No: 2022/4557
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/6903 Esas 2022/4557 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/6903 E. , 2022/4557 K.Özet:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, bir şirkete ait menkullerin haczedilmesi üzerine üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar veren İlk Derece Mahkemesi kararını incelemiştir. Buna göre, birleşen dosyada istihkak iddiasında bulunan Faruk isimli kişinin şirketi temsile yetkisinin olmadığı anlaşılmıştır ve birleşen dava usuldün reddedilmesine karar vermiştir. Asıl davada ise, davacı üçüncü kişi ile borçlu arasındaki kira ilişkisini doğrulamaya yönelik yeterli inceleme yapılmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Karara göre, İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiaları incelenmelidir. Ayrıca, mahcuzların özellikleri, kira sözleşmesinin Vergi Dairesine bildirilip bildirilmediği ve ticari defterlerde yer alıp almadığı gibi hususlar da incelenmelidir. Kararın bozulması sonucu davaya yeniden bakılmasına karar verilmiştir. Kararda gönderme yapılan kanun maddeleri İİK'nın 364/2 ve 6100 Sayılı HMK'nın 373/2 maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Asıl dosyada davacı, birleşen dosyada da davalı üçüncü kişi, hacze konu menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili tarafından otelin tüm demirbaşları ile birlikte borçlu şirkete kiraya verildiğini,borçlunun kira borcunu ödemekte temerrüde düşmesi nedeni ile 05.10.2015 tarihinde noterde yapılan sözleşme ile oteli tahliye ettiğini ileri sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı alacaklı, borçlu ile üçüncü kişinin danışıklı işlemler yaptığını iddia ederek üçüncü kişinin açtığı davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu mahcuzların üçüncü kişi tarafından otel ile birlikte borçlu şirkete kiralandığı ve kira sözleşmesinin feshedildiği, davacı tarafından delil olarak sunulan faturaların 2012 yılına ilişkin olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, asıl dosyada Mahkemenin gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, birleşen dosya açısından ise haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan Faruk isimli şahsın üçüncü kişi şirketi temsile yetkili olmadığı anlaşıldığından birleşen davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl dosyada davanın kabulüne, birleşen dosyanın ise dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına; birleşen dava ise,alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1-Birleşen dosyaya yönelik alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
2- Asıl dosyaya ilişkin alacaklının temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde,
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirkete ait ticari defterler getirtilip bu defterler üzerinde araştırma yapılarak davacı ile borçlu arasındaki kira ilişkisinin gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığının, kira bedeli ödemelerinin ticari defterlere işlenip işlenmediğinin belirlenmesi,kira sözleşmesinin ilgili Vergi Dairesine bildirilip bildirilmediği ve stopaj ödenip ödenmediğinin araştırılması, bu doğrultuda araştırma yapılırken dosya kapsamında yer alan 9.9.2015 tarihli alacağın devri sözleşmesinin de incelenmesi, bu sözleşme kapsamında kira ödemesine mahsuben alınmış bir bedel olup olmadığının ticari defterlerden denetlenmesi,ayrıca dava konusu haciz tutanağına göre, 140 adet 37 ekran LCD televizyon haczedilmiş olup, davacı üçüncü kişi tarafından delil olarak sunulan faturada ise, 140 adet ..... 22 inç LCD Tv yazılı olduğu anlaşıldığından haciz mahallinde uzman bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, hacze konu mahcuzun ekran boyutunun yanlış rakam yazımı veya tahmine dayalı yazım olup olmadığının belirlenerek, hacze konu mahcuzun özelliklerinin netleştirilmesi, ayrıca dava konusu mahcuzların demirbaş kayıtlarında yer alıp almadığının, mahcuzların davacı tarafından sunulan faturalar ile uyumlu olup olmadığı ve faturaların ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı ve davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığının belirlenmesi; incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarının belirlenmesi için dosyanın konusunda uzman bir mali müşavir ve makine mühendisine tevdi ile birlikte Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 13.1.2020 tarih ve 2019/1160 Esas - 2020/26 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.04.2022 gününde oy birliği ile karar verildi.