Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12339 Esas 2022/5332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12339
Karar No: 2022/5332
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12339 Esas 2022/5332 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Borçlu, kambiyo senetlerine haciz yoluyla başlatılan takipte imzaya itiraz etti. Ancak İlk Derece Mahkemesi, bilirkişi raporları doğrultusunda itirazının reddine karar verdi. Borçlu, bu karara istinaf yoluna başvurdu. Bölge Adliye Mahkemesi ise istinaf süresi geçtikten sonra ileri sürülen hususların değerlendirilemeyeceğini belirterek, borçlunun istinaf talebini esastan reddetti. Borçlu, bu karara temyiz yoluyla itiraz etti. Temyiz incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesince alınan rapor ile savcılık tarafından alınan rapor arasında çelişki olduğu belirlendi. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve raporları giderecek şekilde yeniden ehil bilirkişilerden oluşacak bir heyet tarafından rapor alınması gerektiği belirtildi. Kararda, İİK'nun 364/2. maddesi ile uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı.
12. Hukuk Dairesi         2021/12339 E.  ,  2022/5332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK’nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda itirazın sübuta ermemesi nedeniyle reddine karar verildiği, işbu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf süresi geçtikten sonra ileri sürülen hususların değerlendirilemeyeceği belirtilerek borçlunun istinaf talebinin esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
    Somut olayda İlk Derece Mahkemesi’nce aldırılan 30.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; takip konusu senetteki imzaların muteriz borçluya ait olduğunun tespit edildiği, yine mahkemece alınan 25.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda senette tahrifat bulunmadığının mütala edildiği, borçlunun istinaf dilekçesine ek olarak sunduğu 04.8.2021 tarihli beyan dilekçesi ekindeki ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan 09.7.2021 tarihli bilirkişi raporunda; senetteki imzaların borçlunun eli mahsulü olmayıp, orjinal imzaları model alınmak suretiyle takliden sahte atılmış imzalar olduğunun belirlendiği, bu suretle raporlar arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır.
    HMK’nun 357. maddesinin birinci fıkrası gereğince; “…, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz”, aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre ise “ … veya mücbir bir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir”.
    Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında; borçlu tarafından istinaf süresi geçtikten sonra ileri sürülen hususların değerlendirilemeyeceği belirtilmiş ise de; borçlunun icra mahkemesine başvuru dilekçesinde savcılık soruşturma dosyasını delil olarak gösterdiği, yasal süresi içerisinde süre tutum ve gerekçeli istinaf dilekçelerini sunduğu, 04.8.2021 tarihli istinaf dilekçesine ek beyanlarını ileri sürdüğü dilekçe ile sunduğu ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan rapor tarihinin ise 09.7.2021 olup, raporun öğrenilme tarihine göre daha önceden sunulmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
    Buna göre; icra mahkemesince alınan rapor ile savcılık tarafından alınan rapor arasında çelişki olup, İlk Derece Mahkemesi’nce bilirkişi raporlarındaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden ehil bilirkişilerden oluşacak bir heyetten kuşkudan uzak, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre imzaya itiraz ve tazminat ile para cezası hususunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve borçlunun istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2021 tarih ve 2021/2483 E. - 2021/2511 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17.6.2021 tarih ve 2020/232 E. - 2021/405 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 28/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara