Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 13.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.02.2004 gün ve 2003/548-2004/65 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 24.03.2005 gün ve 2004/6681-2005/3033 sayılı ilamı ile;(...Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı iken 3 yıllığına Üsküp Büyükelçiliği kültür müşavirliğine atandığını ve daha sonra başarılı çalışması gözetilerek bu görevinin bir yıl daha uzatıldığını, ancak davalının Kültür Bakanı olması üzerine davacının yurt dışı görev uzatımının iptal edildiğini, gerek bu olay gerekse bu olayın oluşumunda davalının söz ve davranışlarının davacının kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat istemiştir.
Yerel mahkemece davacının yurt dışında başarılı çalışmalarda bulunmasına rağmen davalı tarafından yurt dışı görevinin uzatım süresinin iptal edilmiş olmasından dolayı maddi ve manevi yönden zarara uğradığı gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Karar davalı yanca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi, belge ve taraf açıklamalarına göre, davacı Üsküp Büyükelçiliği Kültür Müşavirliğine 3 yıllığına atanmış, başarılı çalışmaları nedeniyle bu görevi bir yıl daha uzatılmış, davalı Kültür Bakanı olunca bakan onayı ile davacının görevinin bir yıl uzatımı işlemi iptal edilmiştir. Davacının görev süresinin uzatımının iptaline ilişkin bu işlem İdare Mahkemesince “. ..davacının başarısızlığı somut bir biçimde ortaya konulmadan bakan takdirine dayalı olarak tesis edilen işlemde idarenin bütünlüğü ve idari istikrar ilkesi karşısında hukuka uyarlık bulunmamaktadır” gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Açıklanan şu durum itibariyle davacının görev süresinin uzatımının iptalinin davalının takdirine dayalı yapıldığı görülmektedir. Bu durum davacının kişilik haklarının ihlali niteliğinde değildir. Yerel mahkemece bu yön gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 19.04.2006 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.