Esas No: 2006/9-220
Karar No: 2006/204
Karar Tarihi: 12.04.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/9-220 Esas 2006/204 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/02/2006
NUMARASI : 2005/1303-12
Taraflar arasındaki “işe iade” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.7.2005 gün ve 2005/244-887 Karar sayılı kararın incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24.10.2005 gün ve 2005/31794-34278 sayılı ilamı ile, (.....Davacı işe girdiği tarihten itibaren Ego Genel Müdürlüğü emrinde çalıştığını, Ego Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerinin haklarından yararlandırılmamak için muvazaalı sözleşmelerle davalı Buğsaş işçisi gibi gösterildiğini, hizmet akdinin geçerli bir nedene dayanılmadan davalı Bugsaş tarafından yapılan bildirimle sona erdirildiğini, gerçekte fesihin sendika üyesi olmasından ve davalı Ego aleyhine dava açmasından kaynaklandığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine, işe iadesine, tazminat ve boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Buğsaş, davacının açtığı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, sendikal nedenin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; davalı Ego da, davacının kendi işçisi olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, arada alt-üst işveren ilişkisi bulunmadığını, söz konusu davanın da bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davalı Ego yönünden davanın husumetten reddine, davalı Buğsaş yönünden ise feshin geçersizliğine, işe iadeye ve sonuçlarına hükmedilmiştir.
Uyuşmazlık davacı işçi ile davalılar arasındaki çalışma ilişkisi hukuki niteliğinde toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununa göre sözleşmeleri Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlara uygun türde düzenlenebilirler.
İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Söz konusu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmi süreli yahut dönem süreli ya da diğer türde yapılabilir.
Geçici İş İlişkisi (Ödünç İş İlişkisi) 4857 sayılı İş Kanunu ile getirilen yeni bir sözleşme türüdür. Üçlü bir şekilde ortaya çıkar şirket topluluklarında veya holdinglerde vasıflı işgücü ihtiyacının karşılanmasına yöneliktir. Buna göre, İşveren devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olur.
5272 sayılı Belediyeler Kanununun 15.maddesine göre; toplu taşıma hizmetleri imtiyaz ve tekel oluşturmayacak şekilde ruhsat vermek suretiyle yerine getirilebileceği gibi, toplu taşıma hatlarını kiraya verme veya 67.maddedeki esaslara göre hizmet satın alma yoluyla yerine getirilebilir.
Somut olayda, Ankara Havagazı ve Otobüs İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Buğsaş Başkent Ulaşım ve Doğalgaz Hizmetleri Proje Taahhüt Sanayi ve Ticaret AŞ.arasında Hizmet Alım Sözleşmesi yapılmıştır. Anılan sözleşme ile EGO Genel Müdürlüğü bünyesindeki araçlarda 1500 şoför personel çalıştırılmıştır. Davacı da bu işçilerdendir.
Bu durumda uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunun yedinci maddesinde sözü edilen geçici iş ilişkisi bağlamında çözümü gerekir.
Aynı Kanunun 2/VI.maddesinde sözü edilen asıl işyeren-alt işveren ilişkisinin bu uyuşmazlıkta uygulama yeri yoktur. Hizmet alım sözleşmesini karşılayan sözleşme tipi geçici iş ilişkisidir.
Mahkemece uyuşmazlığın geçici iş ilişkisi kapsamında, çözümlemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı ve davalı Bugsaş vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 8.12.2004 gün ve 2004/654 Esas, 664 Karar sayılı kararında ayrıntılarıyla belirtildiği üzere; 4857 sayılı İş Kanununun 20/3.maddesinde yer alan “mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay ilgili Dairesinin vereceği kararın kesin olması ” hükmünden, Yargıtay Özel Daire kararının kesin olduğu, bunun için de direnme kararına konu edilemeyeceğinin, bir başka ifadeyle, bozma kararına karşı direnme yolunun kapalı bulunduğunun belirtilmiş olması karşısında Özel Dairenin bozma kararına bu nedenle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Taraflar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.04.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.