Esas No: 2021/13036
Karar No: 2022/5905
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/13036 Esas 2022/5905 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/13036 E. , 2022/5905 K.Özet:
Mahkeme, çek üzerindeki keşide tarihinde yapılan değişikliğe ilişkin itirazların bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak, keşideciye ait mukayese imzalar ile çek üzerindeki paraf imzanın karşılaştırılması suretiyle hatalı yöntemle yapılan bilirkişi incelemesinin hükme esas alınması isabetsizdir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İcra Hukuk Mahkemesinin kararı bozulmuştur. Kararda, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise; inkâr halinde yok hükmünde olduğu ve senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, çekin kambiyo vasfını etkileyen bir husus olması nedeniyle keşideci dışındaki borçluların da itirazda bulunabileceği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, HMK'nun 207, 266 ve 373/1 maddeleri ile İİK'nun 170/a-2 ve 364/2 maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: :
Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak çekin keşide tarihinin tahrif edilerek üzerine paraf imza atıldığını, bu düzeltmenin ve paraf imzanın keşideci borçlu şirket yetkilisine ait olmadığını, çekin bu haliyle kambiyo senedi vasfını kaybettiğini ileri sürerek takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve paraf imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, alacaklı yanca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
HMK'nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise; inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. İmzaya veya paraf imzasına itiraz halinde ise, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin paraflı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlunun söz konusu itirazları sabit olduğu takdirde; çekin TTK'nun 796. ve 808. maddelerinde (Eski TTK'nun 708. ve 720. maddeleri) öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılacak ve İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir.
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, paraf imzasının da sahte olduğu yönündeki itirazlar, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK'nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekir. Ayrıca bu durum çekin kambiyo vasfını etkileyen bir husus olduğundan keşideci dışındaki borçlular da itirazda bulunabilir.
Somut olayda; mahkemece tarafların bildirdiği yerlerden ve diğer resmi kurumlardan getirtilen imza asılları ile keşideci şirket yetkilisinin mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri birlikte incelenerek, takip konusu çek üzerindeki keşide tarihi kısmındaki paraf imzasının
keşideci şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Oysa ki; takibe dayanak çekin düzeltilen keşide tarihi yanındaki "paraf" imzası ile aynı çekin keşideci bölümünde mevcut olan keşideci imzasının mukayese edilerek, aynı el ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, farklı olduğunun tespiti halinde, senedin keşide tarihi, tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile kabul edilip, bu haliyle muhatap bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, çekin keşide tarihinde değişiklik yapılmasına ilişkin parafın keşideciye ait olmadığı iddia edilmiş olmakla, dairemizin yerleşik içtihatlarına göre paraf imzanın sahteliği iddiası ve buna göre de keşide tarihinin önceki haliyle ibraz süresinin geçirilmiş olması senedin kambiyo vasfını etkileyeceğinden mahkemece, HMK'nun 266. maddesi uyarınca yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının dayanak çekteki keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, keşideciye ait mukayese imzalar ile çek üzerindeki paraf imzanın karşılaştırılması suretiyle hatalı yöntemle yapılan bilirkişi incelemesinin hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 21/10/2021 tarih 2021/1333 E.-2021/1448 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28/04/2021 tarih 2020/430 E.-2021/327 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 17/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.