Esas No: 2021/9228
Karar No: 2022/5963
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/9228 Esas 2022/5963 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/9228 E. , 2022/5963 K.Özet:
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı ancak borçluların iddialarıyla icra emrinin iptaline karar verildiği belirtilen kararda, İİK’nun 150/ı maddesi gereği takip yapılmadan önce ipotek verenlere muacceliyet ihtarı gönderilmesi gerektiği vurgulanmış. Aynı madde kapsamında, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye ihbar yapılmadıkça hakkında icra takibi başlatılamayacağına dikkat çekilmiş. Kararda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak icra emrinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilmiş ve temyiz itirazlarının kabul edilerek kararın bozulması gerektiği vurgulanmış. Kanun maddeleri ise İİK’nun 150/ı ve Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı, borçluların icra mahkemesine başvurusunda, ipotek verenlere gönderilen muacceliyet ihtarında yazılı süreler dolmadan takip yapıldığı ve sair iddialar ile icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce; ... 1. Noterliğinin 2012/2369 yevmiye sayılı ihtarnamesinin ipotek veren şikayetçi ...'a 16/04/2012, ...'a 06/04/2012 tarihlerinde tebliğ edildiği, takip talebi ve icra emrinin 06/04/2012 tarihinde düzenlenmesi nedeniyle icra takibine, muacceliyet ihtarının tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayan yasal 8 günlük itiraz süresinin geçmesi beklenmeksizin 06/04/2012 tarihinde takibe başlandığının gerekçesiyle şikayetçilerin istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK'nun 150/ı maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse, icra müdürü 149.madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki krediyi kullanan tarafın, hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle, icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde, krediyi kullandıran taraf, alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir..." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Nitekim, İİK'nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu'nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, takip asıl borçlusu ... Elektrik Üretim San. Tic. A.Ş. olup diğer takip borçlularının ipotek verenler olduğu, hesap katına ilişkin 08.03.2012 tarih ve 1773 yevmiye numaralı ihtarnamenin asıl borçluya 16.03.2012 tarihinde ve ipotek verenlere 15.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 03.04.2012 tarih ve 2369 Yevmiye Numaralı ihtarnamenin ise sadece ipotek verenlere olmak üzere 05.04.2012 ve 06.04.2012 tarihlerinde tebliğ edildiği ve 06.04.2012 tarihinde ise icra emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince; şikayetçilerin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken, yasal sekiz günlük itiraz süresinin geçmesi beklenmeksizin, İİK.’nun 150/ı maddesindeki koşullar oluşmadan takip başlatıldığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 17.06.2021 tarih ve 2021/966 E. - 2021/1519 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.