Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12921 Esas 2022/5988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12921
Karar No: 2022/5988
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12921 Esas 2022/5988 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir davacı, borçlu olan bir şahsın ipoteğinin paraya çevrilmesi sonrası eşinin kefilliğinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi, davacının talebini reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebini esastan reddetti. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/2. maddesi gereği hüküm sonuç kısmında taleplerin açık bir şekilde gösterilmesi gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeniyle kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere mahkemeye gönderildi. Kanun maddeleri olarak ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 ve 353/1-b/2, 359/2 ve İcra İflas Kanunu'nun 364/2 maddeleri gösterildi.
12. Hukuk Dairesi         2021/12921 E.  ,  2022/5988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

    İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ipotek veren eşi ...'nin yapmış olduğu kefillik ve ipotek işlemlerinin rızası dahilinde olmadığını, banka tarafından eş muvafakatnamesi yapılmadığını, imzasının ve onayının olmadığını, asıl borçlu ... ...'ın borcu ödeyemediğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emri gönderildiğini ileri sürerek, eşinin kefilliğinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda "...Alınan bilirkişi raporunda ipotekle ilgili kefillik sözleşmesinde mevcut şikayetçi borçlunun imzasının şikayetçi borçlu ... isimli şahsın eli mahsulü olduğu kanaatine varıldığı tespit edilmiş olmakla, şikayetçinin bu yöndeki tüm itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı bu nedenle davanın reddine... " karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; davacının dava açmakta hukuki yararı bulunsa dahi, takibin tarafı olmadığından icra emrinin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve işin esasının incelenmesi doğru olmadığının tespiti üzerine;
    "...Mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, istem reddedildiği için, kararın sonuç itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerektiği..." belirtilerek, İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, karar verilmiştir.
    Kararı davacı süresinde temyiz etmiştir.
    İstinaf kanun yolu incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin usül düzenlemesi HMK. nın 341 ila 360. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesinin ilk derece mahkemesinin gerekçe hatasını nasıl gidereceği 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesinde
    “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” şeklinde düzenlenmiş,
    Ayrıca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
    HMK.nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.
    Bölge Adliye Mahkemeleri İlk Derece Mahkemesinin hatasını HMK. nın 359. maddesine uygun şekilde yeniden karar vererek düzeltmek zorundadır.
    Bu hüküm karşısında Bölge Adliye Mahkemelerinin düzelterek onama yada SONUCU DOĞRU ONAMA yetkisi yoktur.
    Bu emredici düzenlemeler karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin kararının SONUCUNUN DOĞRU olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 11/10/2021 tarih ve 2021/291 E.- 2021/2544 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara