Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10427 Esas 2022/6196 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dosya incelenmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle sanığın beraatine karar verildiği, ancak istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır. Sanığa isnat edilen suç İİK'nın 331. ve 331/4. maddelerine göre düzenlenmiş olup, somut olayda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararı bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesi gerekirken, hüküm tesisi isabetsiz olup, BOZULMASINA karar verilmiştir.
İİK'nın 331. maddesi, haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklıyı zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
İİK'nin 331/4. maddesi ise, taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Ceza muhakemesinin amacının hukuken geçerli kanıtlarla hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olması ve temyiz kanun yolundaki hukuki denetimin maddi gerçeğin tespitinde muhakeme ve mantık kurallarına, bilimsel gerçeklik ve bulgulara uyulup uyulmadığını da kapsadığı gözetilerek yapılan incelemede,
İlk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle sanığın beraatine dair karar verildiği, kararın istinaf edilmesi sonucu, Bölge Adliye Mahkmesince, istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sanığa isnat edilen suç, “İİK'nın 331. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrasında: “haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını, ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü ile aynı Kanun'un 331/4. maddesinde ise “Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde yer verilen hükümler karşısında, somut olayda; dosya kapsamında mevcut 22/06/2016 tarihli teslim ve tespit tutanağı içeriği ile 05/05/2016 tarihli tespit tutanağı içeriği dikkate alındığında, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından , yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca ilk derece mahkemesince verilen beraat kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararına yönelik , bölge adliye mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'nin 2017/1773 E. 2018/3404 K. sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 302/2 ve 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Yasa ile değişik CMK'nin 304. maddeleri gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.