Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5207 Esas 2022/6404 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5207
Karar No: 2022/6404
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5207 Esas 2022/6404 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

12. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip sürecinde, borçlu tarafından sair fesih iddiaları ile birlikte ihalenin feshi istenmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından şikayet reddedilmiş, ancak borçlu tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucu Bölge Adliye Mahkemesi, sadece satış avansının yasal sürede yatırılmadığından hacizlerin düştüğü iddiasını kabul ederek ihalenin feshine karar vermiştir. Ancak, COVID-19 salgını nedeniyle yürürlüğe konulan yargısal tedbirlere ve süre durdurma kararlarına rağmen, alacaklının yasal sürede masrafı da yatırılmak suretiyle satış talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ihalenin feshine karar vermesi hatalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri ise İİK'nun 106. ve 110. maddeleri, 7226 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi, ve 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleridir.
12. Hukuk Dairesi         2022/5207 E.  ,  2022/6404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair fesih iddiaları ile birlikte, haciz tarihinden itibaren süresinde satış avansı yatırılmadığından ihaleye konu gayrimenkul üzerindeki haczin düştüğünü ayrıca kendisine kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, taşınmazın değerinin düşük tespit edildiğini bu nedenle yeniden değer tespiti yapılması gerektiğini ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece satış ilanı tebliğinin usulüne uygun tebliğ edildiği ve satışın yasal sürede istendiği, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edildiğinden zarar unsuru oluşmadığı belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığı, zarar unsurunun oluşmadığı bu nedenle Yargıtay içtihatları gereği salt kamu düzeni yönünden inceleme yapılabileceği belirtilerek sadece satış avansının yasal sürede yatırılmadığından hacizlerin düştüğü iddiasının incelemeye alındığını, 25.04.2019 tarihinde haciz konulan taşınmaz için 05.06.2021 tarihinde satış avansın yatırıldığı bu nedenle alacaklının süresi içinde satış istemediği gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir.
    COVİD-19 hastalığının, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11.03.2020 tarihinde Pandemi olarak ilan edilmesinin ardından, ülkemizde buna ilişkin ilk yargısal tedbir, duruşma ve keşiflere ilişkin olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği tarafından 13.03.2020 tarihinde alınmış, bunu takiben 22.03.2020 tarihinde, İİK’nun 330. maddesine dayanılarak, İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayımlanmıştır. Buna göre; COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında Karar’ın yürürlüğe girdiği tarihten (yayım tarihi olan 22.3.2020’de.) 30.04.2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir. Pandemi sürecinde yargısal tedbirlere ilişkin yapılan en kapsamlı düzenleme ise 25.3.2020 tarihinde kabul edilerek 26.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı Kanun’un Geçici maddeleri olup söz konusu Kanun’un Geçici 1. maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
    (1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler;
    6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
    b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.
    Bu Kanun’la belirtilen süreler 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuş olup, 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre de, 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen durma süresi 01.05.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 15.06.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatılmıştır.
    Haczin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte olan İİK.nun 106.maddesinde; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise; "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar" hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda, ihaleye konu taşınmaza 25.04.2019 tarihinde haciz şerhi konulduğu, alacaklı vekili tarafından 30.10.2019 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve 05.06.2020 tarihinde satış avansının dosyaya yatırıldığı görülmüştür. Bu durumda, alacaklı tarafından 1 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek, yukarıda belirtilen durma süreleri dikkate alındığında yasal sürede satış avansının da dosyaya yatırıldığından satış talebinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
    O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklı tarafından, yasal sürede masrafı da yatırılmak suretiyle satış talebinde bulunulduğuna göre bu gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmiş olması yerinde olmadığı gibi taşınmaz muhammen bedelin üzerinde satılmış olsa dahi, şikayetçinin satış ilanı ile kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte kıymet takdirinin düşük belirlendiğine ilişkin diğer istinaf nedenlerinin de incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ :
    Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 31.01.2022 tarih ve 2021/4295 E. - 2022/176K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 26/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara