Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4068 Esas 2022/6870 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4068
Karar No: 2022/6870
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4068 Esas 2022/6870 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir banka, kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun yanı sıra belirli kişilerin de kefil olarak imza attığı ipotekli taşınmazı satışa çıkardı. Satış sonrasında tapu sicilinde belirtilen kişilerden biri, kendi adına kayıtlı olmayan taşınmazın ihalenin feshini talep etti. Ancak, tapu sicil kaydına göre bu kişi tapu sahibi olmadığından, aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle talebi reddedildi. Temyiz incelemesi sonucunda, belirtilen kanun maddelerine göre, ihale bedelinin %10'u kadar para cezasının davacıdan tahsil edilmesi gerektiği hükmedildi.
İlgili kanun maddeleri:
- İİK'nun 134/2. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nun 114/1-d ve 373/1. maddeleri
- 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. ve 370/2. maddeleri
12. Hukuk Dairesi         2022/4068 E.  ,  2022/6870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-Davacı-asıl borçlu ... Oto Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yasal sürede istinaf süre tutum dilekçesi sunulmasına rağmen, gerekçeli karar tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığından, istinaf süre tutum dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların, temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceğinin tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
    2)Davacı-borçlulardan ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, şikayetçilerin sair fesih nedenleriyle 306 Ada 4 Parsel 40 numaralı bağımsız bölüme ilişkin ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesin’ce, şikayetin reddi ile para cezasına hükmedildiği, karara karşı şikayetçiler tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesin’ce istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçiler tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
    İİK'nun 134. maddesinin 2. fıkrasında; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin" isteyebileceği hususu düzenlendikten sonra, aynı madde ayrıca "...talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum eder. Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamaz" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükme göre "tapu sicilindeki ilgililer" de

    hukuki yararları olmak kaydı ile ihalenin feshi şikâyetinde bulunabilirler. Ancak tapu sicilindeki ilgililerden tapu sicil kaydında yazılı olan ve tapu sicil kaydının incelenmesi ile görülebilen kişiler anlaşılmalıdır. Tapu sicilindeki ilgililere örnek olarak ipotek alacaklıları, irtifak hakkı sahipleri, haciz alacaklıları, paylı mülkiyet satışında taşınmazın diğer paydaşları, tapu siciline şerh verilmiş ön alım, alım ve geri alım hakkı sahipleri ile tapu siciline şerh verilmiş olan taşınmaz satış vaadi alacaklısı cebri satışı da önleyecek şekilde lehine ihtiyati tedbir kararı almış olan kişiler verilebilir. "Tapu sicilindeki ilgililer" kapsamına tapu sicilinde tescil edilmemiş mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahipleri girmez ve yorum yolu ile de tapu sicilindeki ilgililer kavramı genişletilemez.
    Somut olayda, ... 3. İcra Dairesi’nin 2019/13457 Esas sayılı icra takip dosyası ile alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ... Oto Ticaret ve Sanayi A.Ş.. ile, ..., ipotekli taşınmaz malikleri ... ve dava dışı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayete konu 306 Ada 4 Parsel 40 numaralı bağımsız bölümün satışı yoluna gidildiği ve şikayetin ipotekli taşınmaz maliki ... adına kayıtlı taşınmaza ilişkin olduğu; şikayetçiler ... ve ...’un kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve satışa konu ipotekli taşınmazın maliki olmayıp, ...’un müteselsil kefil, ...’un müteselsil kefil ve ipotek verilen diğer taşınmazın (şikayete konu olmayan ) maliki olduğu, tapu sicilindeki ilgili veya ihaleye pey süren kişi de olmadıkları görülmektedir.
    Şikayetçi ...’un asıl borçlu lehine taşınmazını ipotek veren taşınmaz maliki olarak takipte yer aldığı görülmüş ise de kendi adına kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekir.
    Yukarıda yazılı maddede, ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bu durumda şikayetçiler ... ve ...’un ihalenin feshini talep etmesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekir.
    6100 sayılı HMK'nun 114/1-d maddesi uyarınca, aktif husumet ehliyeti bulunmayan şikayetçilerin açtığı davada dava şartı gerçekleşmediğinden, bu hususun her aşamada kamu düzeni nedeniyle re'sen değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava şartı, davanın açılmasından hükmün verilmesine kadar var olmalıdır. Her ne kadar şikayetçiler yasal sürede istinaf süre tutum dilekçesi sunmalarına rağmen, gerekçeli karar tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede gerekçeli istinaf dilekçesi sunmamış ise de aktif husumet ehliyeti kamu düzeni nedeniyle re'sen değerlendirilmiştir.
    O halde, İlk Derece Mahkemesince, ihalenin feshi talebinin, şikayetçiler ... ve ... yönünden aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Ancak istemin, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden mahkemece şikayetçinin para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ : Borçlular ... ve ...’un temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19/01/2022 tarih, 2021/2405 E. - 2022/115 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ... İcra Hukuk Mahkemesinin 08/07/2021 tarih, 2021/330 E. - 2021/587 K. sayılı kararının hüküm bölümünün para cezasına ilişkin “2”. satırında yer alan “ İİK’nun 134/2 maddesi gereği ihale bedelinin %10 tutarında para cezasının davacıdan tahsiline hazineye irat kaydına” cümlesinin tamamen silinerek karar metninden çıkartılmasına, yerine; “İİK’nun 134/2 maddesi gereği ihale bedelinin %10 tutarında para cezasının davacı ... Oto Ticaret ve Sanayi A.Ş.’den tahsiline hazineye irat kaydına ” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca (ONANMASINA), karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara