Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6496 Esas 2022/6848 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6496
Karar No: 2022/6848
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6496 Esas 2022/6848 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık ticareti usulüne aykırı terk suçundan 3 ay hapis cezası almıştı. Ancak dosya incelendiğinde, sermaye şirketleri için mal beyanı zorunluluğunun olmadığı ve ticaret sicilinden silinme işleminin tamamlanmasıyla birlikte aktif ve pasifin gösteren bir mal beyanı vermenin fiilen mümkün olamayacağı belirlendi. Bu nedenle sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği sonucuna varıldı ve mahkeme kararı kanun yararına bozuldu. Ticareti terk edenler için belirtilen mal beyan zorunluluğunun gerçek kişi tacirlere yönelik olduğu, ticaret şirketlerini kapsamadığına dikkat çekildi. Bu nedenle, sanığın hükmolunan adli para cezası kaldırıldı.
Kanun maddeleri: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu.
12. Hukuk Dairesi         2022/6496 E.  ,  2022/6848 K.

    "İçtihat Metni"



    Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanık ...'nun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarihli ve 2014/160 esas, 2015/904 sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı'nın 10/03/2022 gün ve 94660652-105-42-5979-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/05/2022 gün ve KYB- 2022/51153 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya aslına ulaşılamadığından onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre; Sermaye şirketlerinin 2004 sayılı Kanun'un ticareti terk edenler başlıklı 44. maddesinde belirtilen mal beyanında bulunma zorunluluğunun olmadığı, ticareti terk, sermaye şirketinin ticaret unvanının ticaret sicili kayıtlarından silinmesi anlamına gelmekte olduğu, kaydın silinmesinden önce tasfiye sürecinin başlamasının gerektiği, bu kapsamda şirketin aktif ve pasifleri belirlenmekte, varsa mal varlığının değeri saptanmakta, aktif mal varlığı satılarak borçları ödenmekte, kalan bir para olduğu takdirde hissesi oranında ortaklarına dağıtılmakta, buna ilişkin hazırlanan bilanço ile birlikte ticaret sicili müdürlüğüne başvurularak şirketin kayıtlardan silinmesi sağlanmakta olup, ticaret unvanı ticaret sicilinden silinen bir sermaye şirketi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'u uyarınca tasfiye sürecini tamamladığından, artık bundan sonra aktif ve pasifini gösteren bir mal beyanını vermesi fiilen mümkün olamayacağı, bu halde mal beyanında bulunmadığından bahisle mahkûmiyetine karar verilemeyeceği cihetle, mal beyanında bulunma yükümlülüğünün gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı, bu halde atılı suçun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 14/07/2015 tarihli ve 2014/160 esas, 2015/904 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ticareti usûlüne aykırı terk etmek eyleminden dolayı hükmolunan adli para cezasının kaldırılmasına, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara